Türkiye Komünist Partisi (TKP), İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından hızla yayılan protestoları değerlendiren bir basın açıklaması yaptı. TKP, bu protestoların sokak eylemlerinden ürün boykotuna kadar farklı şekillerde gerçekleştiğini belirterek, bu eylemlerin halkın boyun eğmeme kültürüne katkıda bulunduğunu vurguladı. Açıklamada, adaletsizlik ve genel oy hakkı üzerindeki saldırılara karşı mücadelenin, aynı zamanda sömürü düzenine karşı bir başkaldırı haline geldiği ifade edildi.
TKP’nin yaptığı açıklamada, sermaye egemenliğinin sorgulanmasını istemeyenlerin varlığına dikkat çekilirken, partinin bu egemenliği sorgulayacak bir mücadele hattını temsil edeceği vurgulandı. “Korkarak, boyun eğerek, teslim olarak diz çökmeyiz. Yurtseverin, devrimcinin, emekçinin anısına saygıyla diz çökeriz” ifadesi ile halkın mücadelesinin daha da güçlenerek süreceği belirtildi.
ÜÇ GÜN BOYUNCA EYLEMLER YAPILACAK
TKP, Pazartesi gününden itibaren üç gün boyunca çeşitli eylemler düzenleyeceklerini duyurdu. Bu eylemlerin Türkiye’nin üç büyük şehrinde gerçekleştirileceği ve buluşma noktalarının detaylı şekilde açıklanarak halkın meydanlara davet edildiği bildirildi. TKP, bu eylemler aracılığıyla Ekrem İmamoğlu’na yönelik yapılan haksız tutuklamaya karşı duracaklarını ve halkın sömürüye karşı mücadelesine destek vereceklerini ifade etti.
“SÖMÜRÜNÜN, TALANIN, YAĞMANIN, ADALETSİZLİĞİN KARŞISINDA DİZ ÇÖKÜLMEZ”
TKP’nin “Hükümete Diz Çökmüyoruz” başlıklı açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
1. “Halkımız, başta öğrenciler olmak üzere, büyük oranda örgütsüz ve dağınık bir süreçte iktidarın genel oy hakkını gasp etme girişimine karşı tarihsel bir karşı duruş sergilemektedir. Bu karşı duruş, çok geniş kesimlerin politik bir tutum almasına yardımcı olan farklı mecra ve araçlarla kendini göstermektedir. Sokak eylemlerinden ürün boykotlarına kadar, bu protestoların çeşitliliği, toplumsal birikim yaratarak anlamlı bir toplumsal iklim oluşturduğu açıktır.”
2. “İktidarın keyfi kararları, ‘yok artık o eski Türkiye’ tarzındaki kibirli ve zorba dayatmalarına çeşitli ideolojik ve siyasi eğilimlerden yurttaşlarımızın yönelttiği itiraz, adalet duygusu ve boyun eğmeme kültürüne enerji sağlamaktadır. Bu enerji ‘hiç yoktan iyidir’ anlayışının ötesinde olup, ‘iyi’, ‘güzel’, ‘yararlı’ ifadeleriyle ifade edilmelidir.”
3. “Toplumsal dinamikler uzun bir süre boşlukta duramaz. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve ekibi, tepkileri, AKP ile yürütülen pazarlıkları sabote etmeden ancak kendi elini güçlendirecek bir denge içinde yönetmeye çalışmaktadır. Bu bağlamda, CHP’nde yaşanan çok taraflı mücadele ve şu an hareketlenen toplumsal kesimlerin tercihlerinin göz ardı edilmemesi gereken bir önemi vardır.
4. “Bir toplumsal hareketin kapsamı ve ideolojik yöneliminin belirsizliğini kutsamak, kurulu düzenin siyasal ve ideolojik sınırları tarafından belirlenmesine yol açar. Programdan yoksun oluşumların güzellenmesi, ‘iyi sermaye-kötü sermaye’ ayrımının meşrulaştırılmasına hizmet eder, bu süreç sonunda AKP’nin iktidarıyla teslimiyete dönüşecek bir yön alır.”
5. “Şu anda
