İsrail hapishanesinde tutuklu bulunan Hamas liderlerinden olan 63 yaşındaki Mustafa Muhammed Ebu Arra, sağlık sorunları nedeniyle hayatını kaybetti. Filistinli Esirler Derneği ve Filistin Esirler İşleri Komisyonu tarafından yapılan açıklamada, Arra’nın sağlık durumunun kötüleşmesi sonucu Ramon Hapishanesi’nde hastaneye kaldırıldığı ve hayatını kaybettiği bildirildi. Arra, 30 Ekim tarihinde tutuklandıktan sonra işkence gördüğü ve tıbbi tedaviden mahrum bırakıldığı belirtildi. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarından bu yana en az 18 Filistinlinin yaşamını yitirdiği kaydedildi.
Ebu Arra, 1990 yılından bu yana birçok kez tutuklanan Hamas liderlerinden biriydi. Evli ve 7 çocuk babası olan Arra, Batı Şeria’nın Tubas ilçesine bağlı Akkabe kasabasında yaşıyordu. Ciddi ve kronik sağlık sorunları olan Arra, 30 Ekim 2023 tarihinde tekrar tutuklanmıştı. Hamas Hareketi, Arra’nın ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileklerini iletti ve Arra’nın ölümünden İsrail’i sorumlu tuttu. Hamas açıklamasında, Arra’nın kasıtlı tıbbi ihmal sonucu öldürüldüğü ve bu eylemin İsrail’in devam eden imha politikaları ve cinayetleriyle uyumlu olduğu ifade edildi.
Mustafa Muhammed Ebu Arra’nın vefatı, Filistinli örgütler arasında üzüntüyle karşılandı. Hamas lideri olan Arra’nın kaybı, Filistinli direnişe ve Kudüs’ün özgürlüğüne yönelik mücadeleye verilen destek açısından büyük bir kayıp olarak değerlendirildi. Arra’nın tutuklanması ve ölümü, İsrail’in Filistinlilere yönelik baskı ve zulmünün bir göstergesi olarak yorumlandı. Filistin halkı, Arra’nın anısını yaşatmak ve adalet taleplerini yükseltmek adına bir araya gelerek İsrail’in insan hakları ihlallerine karşı mücadele etmeye devam edeceklerini belirttiler.
İsrail hapishanesinde yaşanan bu trajik olay, Filistin-İsrail çatışmasının derinliklerindeki insan hakları sorunlarını bir kez daha gündeme getirdi. Uluslararası toplumun bu tür acımasız uygulamalara karşı sesini yükseltmesi ve Filistin halkının haklarını korumak için adımlar atması gerektiği vurgulandı. Mustafa Muhammed Ebu Arra’nın ölümü, Filistinli direnişin ve adalet mücadelesinin sembolik bir halkasını oluşturarak, Filistin halkının yılmadan ve kararlılıkla özgürlükleri için mücadele etmeye devam edeceğini gösterdi.