Olay, 12 Mart 2025 tarihinde İstanbul’un Tuzla ilçesindeki Karlıtepe Mahallesi’nde bir sitede gerçekleşmiştir. Öğle saatlerinde, şapkalı Y.E., N.Ş. ve B.B. isimli üç şüpheli, sitedeki bir dairenin kapısının kilitli olmadığını fark ettikten sonra içeri girmişlerdir. Dairede buldukları metal kasa, çarşafa sarılarak hızla çalınmış ve ardından suçlular olay yerinden kaçmak için yoldan durdukları bir taksiye binmişlerdir. O anlar, güvenlik kameralarına yansıyarak daha sonra suçun aydınlatılması sürecinde önemli bir delil teşkil etmiştir.
HAMİLE OLDUKLARI ORTAYA ÇIKTI
Olayın ardından, Tuzla’da rutin denetim yapan polis ekipleri, şüpheli bir taksiyi durdurma kararı almıştır. Takside yapılan arama sırasında, bagajda çarşafa sarılmış bir çelik kasa dikkat çekmiştir. Polis, kasa ve şüphelileri birlikte inceleyerek, bu kasanın Y.E., N.Ş. ve B.B. tarafından taksiye taşındığını tespit etmiştir. Sorgulamalarda, bu üç kişinin toplamda 158 suç kaydına sahip olduğu ayrıca hamile oldukları ortaya çıkmıştır. Bu durum, hem suçlu profilleri hem de olayın seviyesini daha karmaşık hale getirmiştir.
GÜVEN TİMLERİ KAMERA KAYITLARINA ULAŞTI
İstanbul Güven Timleri Şube Müdürlüğü’ne bağlı C Bölge Güven Timleri, olay yerindeki güvenlik kameralarını inceleyerek detaylı bir araştırma yapmıştır. Yaptıkları incelemede, şüphelilerin çaldıkları kasayı bir sitedeki daireden alarak taksiye binip kaçmaya çalıştıkları belirlenmiştir. Güvenlik kameralarındaki görüntüler, suçun oluş şekli ve şüphelilerin kimlikleri konusunda önemli ipuçları sunmuştur. Bu veriler, polis ekiplerinin işini kolaylaştırmış ve soyguncuların yakalanması için kritik bir rol oynamıştır.
PİYASA DEĞERİ 1 MİLYON LİRA
Çalıntı çelik kasanın içinden çıkan değerli eşyalar, olayın büyüklüğünü bir kez daha gözler önüne sermiştir. İçinde bulunan eşyaların toplam piyasa değerinin yaklaşık 1 milyon lira olduğu belirlenmiştir. Bu eşyalar arasında 4 adet marka saat, 1 saat kordonu, 8 ata altını, 1 tam altın, 1 yarım altın, 1 zincir kolye, 2 çift küpe, 5 yüzük, 2 alyans, 2 çocuk bileziği, 2 zincir, 3 bilezik, 1 inci kolye, 1 kolye ve bilezik, 1 broş, ve 1 çakmak bulunmaktadır. Bu söz konusu değerli eşyalar, emniyet güçleri tarafından ele geçirilmiştir. Y.E., N.Ş. ve B.B. isimli şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin ardından “evden hırsızlık” suçlamasıyla mahkemeye çıkarılmış ve tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir.
Sonuç olarak, bu olay hem mağdur dairenin sahipleri için büyük bir kayıp oluşturmuş hem de hırsızlık suçu işleyenlerin yakalanması için güvenlik güçlerinin etkin çalışmasını kanıtlamıştır. Hem suçlu profillerinin analiz edilmesi hem de güvenlik kamera sistemlerinin sağladığı veriler, gelecekteki muhtemel vakalar için de önemli bir yol gösterici olmuştur. Ayrıca, bu tür olayların artış gösterdiği günümüzde, güvenlik önlemlerinin artırılması ve toplumsal farkındalığın yükseltilmesi gerekliliği de bir kez daha ortaya çıkmıştır. Hırsızlık olayları, toplumda güven duygusunu zedelerken, olayın çözülmesiyle birlikte güvenlik güçlerine duyulan güven de art