Harcamalar hız kesmeden devam ederken, Türkiye’nin bütçesindeki açık endişe verici bir boyuta ulaşmış durumda. Son verilere göre, bütçe Ağustos ayında 129.5 milyar liralık açık verdi. Bu durum, geçen yılın aynı dönemine kıyasla açığın neredeyse iki buçuk katına çıkmasına neden oldu. Hazine’nin gelirleri 690 milyar 720 milyon liraya karşılık, giderleri ise 820 milyar 314 milyon liraya ulaştı. Bu durum bütçedeki dengesizliğin ve açığın boyutunu gösteriyor. Özellikle bütçe gelirlerindeki artış, harcamalardaki artışı karşılayamadığı için bütçenin açık vermesine neden oldu.
Bütçede yaşanan açık, 2023 yılına kıyasla önemli bir artış gösterdi. Merkezi yönetim bütçesinde geçen yılın Ocak-Ağustos döneminde 383 milyar 384 milyon lira olan açık, bu yılın aynı döneminde 973 milyar 554 milyon liraya ulaştı. Bu da bütçe açığının yüzde 153.9 artarak 2.5 kat büyüdüğünü gösteriyor. Özellikle vergi gelirlerindeki artışlar, bütçenin açığı kapatmaya yetmedi ve harcamaların artmasına engel olamadı.
Bütçede en dikkat çeken noktalardan biri de faiz yükü oldu. Bu yıl bütçenin faiz gideri 764 milyar liraya ulaştı. Geçen yılın aynı dönemine göre faiz giderinde yüzde 91’lik bir artış yaşandı. Ayrıca bütçenin personel giderleri de yüzde 113.1 artarak 1 trilyon 761 milyar liraya yükseldi. Bu durum bütçenin genel dengesizliğini ve sürdürülebilir olmadığını gösteriyor.
Öte yandan, bütçe gelirlerine bakıldığında Gelir Vergisi’ndeki artış ve Kurumlar Vergisi’ndeki düşüş dikkat çekiyor. Kurumlar Vergisi geliri ağustosta yüzde 87.3 azalırken, Gelir Vergisi’nin büyüklüğü bir yılda ikiye katlandı. Gelir Vergisi’nin payı bütçe gelirlerinde önemli bir yer tutarken, Kurumlar Vergisi’nin payı ise oldukça düşük bir seviyeye geriledi.
Bütçe açığının ve dengesizliğinin artması, ekonomi yönetimi açısından ciddi bir sorun teşkil etmektedir. Harcamaların kontrol altına alınması ve gelir kaynaklarının artırılması, bütçenin sürdürülebilirliği açısından önemli adımlar olarak değerlendirilmelidir. Aksi takdirde, bütçe açığı ve borç yükü Türkiye’nin ekonomik istikrarını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, bütçe politikalarının yeniden gözden geçirilmesi ve ekonomik açıdan sağlam adımların atılması gerekmektedir.