Olay, 6 Şubat 2025 tarihinde saat 20.30’da İstanbul’un Beylikdüzü ilçesinde yer alan özel bir hastanede meydana geldi. İddiaya göre, Yaşar ve Satı Keleş çiftinin oğlu, Şükrü Keleş, soğuk algınlığı nedeniyle hastaneye başvurdu. Hastanede, Şükrü Keleş’e damar yolu açılarak ilk olarak ağrı kesici bir serum uygulandı. Ardından başka bir serum takılması planlandı. Ancak, Şükrü Keleş, takılan serumun ardından fenalaştı ve kusmaya başladı. Aile, bu duruma müdahale edilmesi için hemşireyi çağırdı, fakat hemşire, doktorun gelmesini beklemeleri gerektiğini belirterek, duruma müdahale etmedi.
Kırmızı Alana Götürüldü
Ailenin yaptığı iddialara göre, doktor geldiğinde baygın olan Şükrü Keleş, sedyeyle kırmızı alana götürülerek müdahale edilmek istendi. Keleş, daha sonra yoğun bakıma alındı ve entübe edildi. Aileye durumu açıklayan doktorlar, hastanın nöbet geçirdiğini ve bunun nedenini bilmediklerini söylediler. Şükrü Keleş’in beyin tomografisi çekildi ve doktorlar, beyninde herhangi bir hasar bulunmadığını bildirdiler.
Şükrü Keleş’in ailesi, çocuklarının başka bir hastaneye sevk edilmesini talep etti, ancak hastane yönetimi bu talebi geciktirdi. Saatler sonra Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edilen Şükrü Keleş, tedavi sürecinin sonunda, 8 gün sonra beyin ölümü gerçekleşti. Burada tedavi altında olan Keleş, 15 Şubat 2025 tarihinde hayatını kaybetti. Kesin ölüm nedeninin belirlenebilmesi için cenazesi Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı ve daha sonra 16 Şubat 2025 tarihinde Tekirdağ’ın Marmara Ereğlisi ilçesinde defnedildi. Olayla ilgili olarak polis inceleme başlatırken, ailenin avukatı suç duyurusunda bulundu ve hastane ile ilgili soruşturma başlatıldı.
Anne Satı Keleş’in Şikayeti
Anne Satı Keleş, oğlu için hastaneye başvurduklarında yaşadıklarını aktararak, “Oğlumun biraz soğuk algınlığı vardı, rahatsızlanmıştı. Hastaneye gittiğimizde, serum takıldı. İlk olarak küçük parol takıldı. Ardından diğer serumu takmak istediklerinde, oğlum midemi bulanıyor, kusacağım dedi. Hemşireyi çağırdım ama o, ‘Doktor gelene kadar çıkarmayacağız’ diye yanıtladı. Oğlumun durumu kötüleşti ve kusmaya başladı. Doktor ve hemşire tekrar geldiklerinde oğlum kollarımda bayılmıştı,” dedi.
Doktor ve Hemşire Hakkındaki İddialar
Henüz müdahale edilmeden önce durumu doktorlara ilettiklerinde, doktorlar, “İdrarını yaptı, belki düzelebilir” diye yanıt verdiler. Ancak sabah 08:00 sıralarında başhekim, doktorlar tarafından çağrıldıklarını söyleyerek, “Uyanırken nöbet geçiriyor, geri uyutuyoruz. Nedenini bilmiyoruz” dedi. Bu noktada yoğun bakım uzmanı izinde olduğu, dolayısıyla başka bir uzman tarafından hastanın durumuna bakıldığını ifade ettiler. Herhangi bir şey bulamadıkları müddetçe sevk edilmeyeceklerini belirttiler.
Anne Keleş, sevk talebinde bulunduklarında 112 ambulansının acil değil yazdığını ve bu yüzden ambulansın gelmediğini, kendilerinin 6 saat boyunca ambulans beklediklerini dile getirdi. Sonunda ambulans geldiğinde durumu iyice kötüleşen Şükrü Keleş, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildi. burada, doktorlar büyük hasar geçirdiğini ve İyi durumda olmadığını söylediler.
Baba Yaşar Keleş’in Mücad