Kenelerden bulaşan hastalıkların kenelerin doğada yaygın olarak bulundukları bahar ve yaz aylarında daha fazla görüldüğünü kaydeden Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu, “Bağ, bahçe, tarla, orman, mesire yeri, açık alan gibi yerlerde bulunan keneler insan vücuduna tutunarak kan emme esnasında bu mikroorganizmaları insana bulaştırırlar.” dedi.
İSTANBUL (İGFA) – Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu, kene vakalarına karşı alınması gereken önlemler ve yapılması gerekenler hakkında uyarılarda bulundu
KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ (KKKA) ÜLKEMİZ İÇİN ÖNEMLİ BİR RİSK OLUŞTURUYOR
Kenelerin vücutlarında çeşitli bakteri ve virüsler barındırarak Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), Lyme hastalığı, Q ateşi, kene kaynaklı ansefalit, Akdeniz benekli ateşi, granülositik erlihyoz ve babezyoz gibi hastalıkları insanlara bulaştırabileceğine dikkat çeken Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu, özellikle KKKA’nın, ülkemiz için önemli bir risk oluşturduğunu hatırlattı.
Kenelerden bulaşan hastalıkların kenelerin doğada yaygın olarak bulundukları bahar ve yaz aylarında daha fazla görüldüğünü kaydeden Dr. Dilek Leyla Mamçu, “Bağ, bahçe, tarla, orman, mesire yeri, açık alan gibi yerlerde bulunan keneler insan vücuduna tutunarak kan emme esnasında bu mikroorganizmaları insana bulaştırırlar.” dedi.
KENELERDEN KORUNMAK İÇİN NELER YAPMALIYIZ?
Dr. Dilek Leyla Mamçu, kenelerden korunmak için alınabilecek önlemleri şöyle sıraladı:
“Tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi kene yönünden riskli alanlara gidilirken, kenelerin vücuda girmesini engellemek amacıyla mümkün olduğu kadar vücudu örten giysiler giyilmeli, pantolon paçaları çorapların içerisine sokulmalı ve ayrıca kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler tercih edilmeli. Oturulacak yerlere de açık renkli örtü serilmeli. Hayvanların üzerindeki keneye, hayvanların kan ve idrarına çıplak elle dokunulmamalı. Riskli alanlardan döndükten sonra kene olup olmadığını görmek için vücudun ve elbiselerin her yerine dikkatlice bakılmalı. Vücudun özellikle diz arkası, koltuk altları, kulak arkası, ense, saç dipleri ve kasıklar dâhil kontrol edilmeli ya da ettirilmeli.”
KİMLER RİSK ALTINDA?
Veterinerler, mezbaha işçileri, dış ortamlarda çalışanlar ve hayvancılıkla uğraşanların risk altında olduğunu belirten Dr. Dilek Leyla Mamçu, “Hayvan kesimi yapan işçiler hastalığa yakalanabilirler. Hayvancılıkla uğraşanlar eldiven ve uzun önlükler kullanmalı, infekte doku ve kan ile temas etmemeliler. Ayrıca deri koruyucu kimyasallar da kullanılabilir.” dedi.
KENE TUTUNMUŞSA NE YAPILMALI?
Dr. Dilek Leyla Mamçu, kene tutunmuşsa yapılması gerekenleri de şöyle anlattı:
“Kene tutunmuş ise hiç vakit kaybetmeden çıplak el ile dokunmamak şartıyla vücuda tutunduğu en yakın yerden tutarak uygun bir malzeme ile (kağıt mendil, bez, naylon poşet, eldiven gibi) çıkarılmalıdır. Çıkarılamıyorsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Kene çıkarıldıktan sonra alkol ile bölge silinmelidir.” şeklinde bilgi verdi.
KKKA VİRÜSÜNÜN BULAŞMASI DURUMUNDA NE OLUR?
KKKA virüsünün bulaşması durumunda 3-7 günlük bir kuluçka süresini takiben aniden ateşin 39-41 derecelere yükseldiğini dile getiren Dr. Dilek Leyla Mamçu, “Kas ağrıları, baş ağrısı bulantı, kusma, ishal gözlerde kızarıklık gibi belirtiler başlar. Bu dönem 3-5 gün sürer. Bu dönemde kişinin hastaneye başvurması ve derhal tedaviye başlanması son derece kritiktir. Bu dönemin sonunda pıhtılaşma mekanizmaları ve karaciğer fonksiyonlarının bozulması ile hastada kanamalar başlar. Döküntü, cilt altı kanama, burun kanaması, iç organlara ve vücut boşluklarına kanama sonucunda şok ve çoklu organ yetmezliği gelişebilir. Hastanede uygun tedavi alan vakalarda bu tarz ciddi komplikasyonlar oluşmadan iyileşme dönemi başlar, ateş düşer, kanamalar durur ve hastalar 1-4 haftada tamamen iyileşirler.” diye anlattı.