Sokak hayvanları konusu tarih boyunca süregelen bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. 1910 yılında gerçekleşen Hayırsız Ada Katliamı ile başlayan ve günümüze kadar süregelen sokak hayvanları sorunu, İstanbul sokaklarında 100 bin köpeğin Sivri Ada’ya terk edilmesiyle başlamıştır. Belediye başkanı Doktor Cemil Paşa’nın göreve gelmesiyle bu köpekler yavaş yavaş öldürülerek yok edilmiştir. Ancak, 2004 yılında yürürlüğe giren 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ile sokak hayvanlarının öldürülmesi devam etmiş, nüfusun kontrol altına alınamamıştır.
Nüfusun kontrol altına alınamamasının en temel sebebi ise kanunun görev ihmali olan belediyelere yönelik herhangi bir ceza maddesi içermemesidir. 7332 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda yer alan kısırlaştırma ünitelerinin kurulması zorunluluğu, belediyelere uygulanmamış ve sokak hayvanlarının nüfusu kontrolsüz bir şekilde artmıştır. Çözümün, doğanın öldürülmesi değil, doğmasının engellenmesi olduğu açıktır.
Bazı şehirlerde büyük ölçekli barınaklar inşa edilmiş olmasına rağmen, binlerce hayvanın uygun koşullarda bakılması imkansızdır ve pek çok barınak, hayvanlar için toplu ölüm merkezine dönüşmektedir. Çip uygulaması da hayvan terki konusunda beklenen etkiyi yaratmamıştır.
Kırsal kesimdeki köpeklerin üremesi ise ilçelerde sokak köpeklerinin nüfusunun artmasına yol açmaktadır. Bu nedenle, kırsaldaki sahipli hayvanların kısırlaştırılmasına yönelik bir düzenleme yapılması gerekmektedir.
Son yıllarda sokak hayvanları konusu gündemde sıkça tartışılmaya başlamıştır. Hayvan hakları örgütlerinin uzun süredir dile getirdiği kısırlaştırma sorumluluğunun yerine getirilmemesi, halkın ve yetkililerin dikkatini çekmeye başlamıştır.
Batı’da sokak hayvanlarına gösterilen ilgi ve koruma, bu coğrafyanın kültürel mirasının bir parçasıdır. Halkın sahipsiz hayvanları koruma ve gözetme geleneği, Avrupa’da hayvanların toplu halde yok edilmesine karşı çıkan bir duruştur.
Türkiye genelinde yaklaşık 4 milyon sahipsiz hayvan bulunmaktadır ve kısırlaştırma uygulamasının acil bir şekilde başlatılması gerekmektedir. Ayrıca, cins hayvan üretiminin sıkı bir şekilde kontrol edilmesi ve sokaktan hayvan sahiplenilmesinin teşvik edilmesi önemlidir. Bunun yanı sıra, hayvanların sokaklara terk edilmesinin önlenmesi için caydırıcı cezaların uygulanması gerekmektedir.