Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, X hesabından yaptığı açıklamada borçlanma faiz oranlarının düşmeye başladığını ve yatırımcıların ilgisinin arttığını duyurdu. Şimşek, uygulanan programlar sayesinde CDS risk priminin azalmaya devam ettiğini belirtti. Azalan risk primi ve düşen enflasyon beklentileri ile birlikte hazine tahvil faizlerinin de düştüğünü vurgulayan Şimşek, “2 yıl vadeli TL cinsi gösterge tahvilin faizi mart ayına kıyasla yaklaşık 1000 baz puan geriledi. 5 ve 10 yıl vadeli dolar cinsi tahvillerin faizi ise nisan ayından bu yana yaklaşık 50 baz puan düştü” dedi.
Dezenflasyon sürecinde makroekonomik göstergelerin daha da iyileşeceğini ve borçlanma maliyetlerinin düşmeye devam edeceğini ifade eden Şimşek, kamu maliyesindeki olumlu görünümün de güçleneceğini sözlerine ekledi. Bu gelişmelerle birlikte yatırımcıların Türk ekonomisine olan güveninin arttığı ve yatırımların artabileceği belirtildi. Şimşek, yatırımcılara daha fazla fırsat ve avantaj sunmak adına yeni politikaların da geliştirildiğini ve ekonomik istikrarın korunması için çalışmaların devam edeceğini söyledi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamaları, piyasalarda olumlu bir hava oluşturdu ve yatırımcılar tarafından olumlu karşılandı. Bu gelişmelerle birlikte Türkiye’nin mali durumunun iyileşmesi ve ekonomik istikrarın sağlanması adına atılan adımların etkili olduğu görüldü. Yatırımcıların Türk lirasına olan ilgisi artarken, dolar cinsinden tahvil faizlerinde de düşüş yaşandı.
Türkiye’nin ekonomik istikrarını koruması ve borçlanma maliyetlerini düşürmesi, uluslararası yatırımcıların da dikkatini çekti. Şimşek’in açıklamalarının ardından Türk ekonomisine olan güvenin artması, yatırımcıların Türkiye’ye olan taleplerini de artırabilir. Bunun yanı sıra, hükümetin ekonomi politikalarındaki başarısı ve mali disiplinin devam etmesi durumunda Türkiye’nin finansal anlamda daha sağlam bir zemin üzerinde ilerleyebileceği öngörüldü.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamaları, Türkiye’nin ekonomik geleceği açısından umut verici bir tablo çizdi. Dezenflasyon sürecindeki olumlu gelişmeler ve hazine tahvil faizlerindeki düşüş, Türkiye’nin mali yapısının güçlenmesine katkı sağlayabilir. Ekonomik istikrarın sürdürülmesi ve mali disiplinin korunması, Türkiye’nin uluslararası piyasalardaki konumunu daha da güçlendirebilir. Bu doğrultuda, hükümetin aldığı ekonomik önlemler ve uyguladığı politikaların etkili bir şekilde devam etmesi beklenmektedir.