Bugün Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından kamuoyuna duyurulan kamuda tasarruf paketi, enflasyonla mücadeleye destek olmayı hedeflemektedir. Bu paket kapsamında kamuda taşıt, bina ve personel alımlarına kısıtlamalar getirilirken, kamu emekçilerinin lojman, sosyal tesis ve servis hakları da ele alınmıştır.
Paketi değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, kamu ihale mevzuatında yapılacak değişiklikler ve dövizle yapılan garanti ödemelerinin azaltılmasının eksiklikler olarak belirtmiştir. Ayrıca 2024 bütçesindeki vergi muafiyetlerine yönelik tedbirlerin azaltılmaması ve üst gelir grubunu hedef alan önlemlerin bulunmaması eleştirilere neden olmuştur.
Paketin amacının kamuoyunun algısını yönlendirmek olduğunu ifade eden uzmanlar, bu tedbirlerin kamu bütçesi üzerinde etkisinin sınırlı olduğunu düşünmektedirler. Ayrıca, özelleştirilemeyen lojman ve tesislerin kalanlarının satılacağı vurgusu yapılmıştır. Belediyelerin hareket alanının sınırlanması ve kamu varlıklarının satışa çıkarılması öngörülen hedefler arasındadır.
Pakette öne çıkan 15 madde arasında 3 yıl boyunca yeni araç satın alımının ve kiralamanın durdurulması, personel servisi hizmetinin toplu taşıma ile sağlanması, yeni hizmet binalarının 3 yıl süreyle durdurulması gibi önlemler bulunmaktadır. Aynı zamanda lojman kiraları ve sosyal tesis ücretleri gözden geçirilerek, belirli kesintiler yapılması öngörülmektedir.
Paketi değerlendiren Prof. Dr. Ensar Yılmaz ise, yüksek gelirli gruplar için farklı vergi uygulamalarının yapılması gerektiğini ve kamu garantilerinde düzenlemelerin yapılması gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, kamu varlıklarının satışının özelleştirme anlamına geleceğini ve bu durumun ekonomik büyümeyi etkileyebileceğini vurgulamıştır.
Sonuç olarak, kamuda tasarruf paketi enflasyonla mücadeleye destek olmayı amaçlamakta ancak paketin eksiklikleri ve uygulanacak önlemlerin bütçe üzerindeki etkileri konusunda uzmanlar arasında farklı görüşler bulunmaktadır. Paketin seçim dönemiyle ilişkilendirilmesi ve kamu varlıklarının satışının özelleştirme olarak değerlendirilmesi eleştirilere neden olmaktadır.