Türkiye’de, helal uygunluk değerlendirme hizmetleri sunan kuruluşlar için belirlenen düzenlemeler ve bu düzenlemeler çerçevesinde uygulanacak yaptırımlar, 2024 yılı itibarıyla önemli bir değişikliğe uğradı. Özellikle akredite olmaksızın bu tür hizmetler veren kuruluşlara, devlete ait kurumlar ve ilgili denetim mekanizmaları tarafından ciddi idari para cezaları uygulanabilecek.
Belirtilen kurallara göre, akredite olmaksızın helal uygunluk değerlendirme hizmeti verdiği tespit edilen kuruluşlar için belirlenen ceza miktarları oldukça yüksek. Bu kuruluşlar, 228.715 liradan başlayarak 2.280.715 liraya kadar varan idari para cezalarına tabi tutulabilecekler. Bu durum, helal hizmet sunan tüm kuruluşları, yasal uygunluklarını sağlamaya yönlendirmek amacı taşımaktadır.
Helal uygunluk değerlendirmesi, gıda sektöründen diğer hizmetler ve ürünlerin helal kriterlere uygunluğunu sağlamak için yapılan bir denetim işlemidir. Bu süreç, Müslüman tüketicilerin inançlarına uygun ürün ve hizmetler alabilmeleri amacıyla büyük önem taşımaktadır. Dolayısıyla, bu hizmetin sağlıklı ve güvenilir bir şekilde verilmesi gerekliliği, devletin bu alanda aldığı önlemlerin arkasındaki ana motivasyon olarak ön plana çıkmaktadır.
Denetlenmeyen veya akredite olmayan alanlarda verilmesi muhtemel hatalı hizmetler, sadece tüketicileri değil, genel olarak sektörü olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle, devletin bu işlemleri denetlemesi ve uygun olmayan kuruluşlara ceza vermesi, halk sağlığı ve güvenliği açısından da büyük bir önem arz etmektedir. Türk Standartları Enstitüsü ve ilgili bakanlıklar, bu süreçlerin denetlenmesi ve düzenlenmesinden sorumlu olan otoriteler arasında yer alıyor.
Yapılan tüm bu düzenlemeler, hem tüketicilerin güvenli bir şekilde helal ürün ve hizmetleri tüketmelerini sağlamakta, hem de sektördeki kalite ve standardizasyonu artırmaktadır. Akredite raporları ve belgeleri, aynı zamanda iş dünyasında da güven oluşturarak, markalar arası rekabetin sağlıklı bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunmaktadır.
Bu kapsamda, kuruluşların akreditasyon sürecine girmeden helal uygunluk değerlendirme hizmetleri sunmaları durumunda karşılaşacakları yüksek ceza miktarları, sektörün geleceği açısından önemli bir tehlike olarak değerlendirilmektedir. Dolayısıyla, sektörde faaliyet gösteren tüm aktörlerin bu durumu dikkate alarak, gereken akreditasyon süreçlerini başlatmaları beklenmektedir.
Gelecekte ise, Türkiye’de helal uygunluk değerlendirme süreçlerinin ve standartlarının daha da geliştirilerek uluslararası düzeyde kabul görecek bir nitelik kazanması hedeflenmektedir. Bu bağlamda, hem iç piyasa hem de ihracat alanında önemli adımlar atılması planlanmaktadır. Ahkam kesen kuruluşların denetlenmesi, kaliteyi artıracak, pazarın sağlıklı bir şekilde büyümesini sağlayacak ve nihayetinde tüketicilerin helali daha güvenle tüketmesine zemin hazırlayacaktır.