Kaza, 29 Nisan’da Güney Çevre Yolunda meydana geldi. Tuğçe Nur Akıncı, özel bir sağlık kabininde hemşire olarak çalışıyordu ve doğum gününde elektrikli bisikletiyle trafik ışıklarında bekliyordu. Arkasından gelen otomobilin çarpmasıyla metrelerce sürüklendi ve sağlık ekiplerince olay yerinde yapılan müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldı ancak hayatını kaybetti. Kaza sonrası gözaltına alınan otomobil sürücüsü H.K. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Akıncı’nın ailesi ve yakınları karara tepki gösterdi. Babası Sinan Akıncı, kızının ölümünün acısını içinde yaşadığını ve kızının geri gelmesi umuduyla kapıya baktığını dile getirdi. Otomobil sürücüsünün serbest bırakılmasına anlam veremediğini belirtirken, annesi Tevhide Akıncı da adaletin yerini bulması için sürücünün tutuklanmasını istedi.
Ailenin avukatı Taner Kanarığ, kaza olayını bir kaza olarak değil, aslında bir kastla adam öldürme veya bilinçli taksirle suç olarak değerlendirdiklerini belirtti. Görüntülerin incelenmesiyle kazanın sadece bir kaza olmadığının ortaya çıktığını vurguladı. Hızlı bir şekilde hareket eden sürücünün adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasını kamu vicdanının kabul etmediğini ifade etti. Aynı zamanda sürücünün ağır kusurlu olduğuna dair raporlar olduğunu belirtti.
Ailenin acısını paylaşan avukat, yargılama sürecini takip edeceklerini ve gereken her türlü desteği sağlayacaklarını belirtti. Tuğçe’ye hiçbir kusur isnat edilmediğini vurgulayarak sürücünün trafik kurallarını ihlal ettiğini ve asli kusurlu olduğunu raporlarda belirtildiğini açıkladı. Bu durumda, sürücünün tutuklanması gerektiğini ve ailenin acısının ve toplumun vicdanının yaralandığını belirtti.
Sonuç olarak, Tuğçe Nur Akıncı’nın ölümüne neden olan kazada, sürücünün adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına tepki gösteren aile, adaletin yerini bulmasını ve sürücünün tutuklanmasını talep etmektedir. Ailenin avukatı da sürücünün ağır kusurlu olduğunu vurgulayarak yargılama sürecinin takip edileceğini ve aileye destek olacaklarını belirtmiştir. Bu olay, kamu vicdanında büyük yankı uyandırmış ve adaletin sağlanması için gereken adımların atılması gerektiği konusunda ısrarlı bir tutum sergilenmektedir.