Sayıştay Raporu: Hendek Belediyesi’nde Ruhsatsız İşyerleri ve Mali Uyumsuzluklar
Sayıştay’ın 2023 yılına ait raporu, MHP’li Hendek Belediyesi’nin mali yönetimi ve işletmeler üzerindeki denetimsizlik konularında çarpıcı bulgular ortaya koydu. Rapora göre, belediye sınırları içerisinde toplamda 288 işyerinin ruhsatsız çalıştığı tespit edilmiştir. Bu durum, yerel yönetimin gerekli denetim ve izin süreçlerini yeterince yerine getirmediğini gözler önüne sermektedir.
Ruhsatsız olarak faaliyet gösteren işyerleri, hem yerel halk için çeşitli güvenlik sorunları yaratmakta hem de devletin vergi gelirlerini olumsuz etkilemektedir. Ayrıca, bu işyerlerinin kontrolsüz çalışması, hijyen ve standartlar bakımından da önemli riskler taşımaktadır. Bu durum, özellikle sağlık ve çevre alanında kritik sorunları beraberinde getirebilir.
Hendek Belediyesi ile ilgili bir diğer önemli bulgu ise, 41 adet belediye gayrimenkulünün ihalesiz ve sözleşmesiz olarak kullandırıldığıdır. Bu durum, mülklerin yönetimi ve kullanımında şeffaflık eksikliği yaşandığını ve uygun mali yönetim uygulamalarının yerine getirilmediğini göstermektedir. İhaleler, kamu kaynaklarının adil ve dengeli bir biçimde kullanılmasını sağlamak için önemli bir mekanizmadır ve bu tür ihlal ve eksikliklerin önemi büyüktür.
Raporda ayrıca, belediyenin temsil ve tanıtım harcamalarının tasarruf tedbirlerine aykırı olduğu belirtilmektedir. Belediyenin temsil ve tanıtım için yaptığı harcamaların kontrol altında tutulması, kamu kaynaklarının etkin kullanılması açısından hayati öneme sahiptir. Tasarruf tedbirleri uygulamaları, devlet kurumlarının harcamalarını sorgulamaya açarak, şeffaflık sağlamak için aldığı önlemleri kapsamaktadır. Ancak, bu tür harcamalarda gerekli önlemlerin alınmaması, mali disiplinin ihlali anlamına gelir ve kamuoyunun güvenini sarsabilir.
Belediye yönetimi, bu rapor doğrultusunda acil önlemler almaktan kaçınırsa, karşılaşılacak sorunların daha da derinleşmesi kaçınılmazdır. Özellikle ruhsatsız işyerleri ve ihalesiz gayrimenkul kullanımı, yerel ekonomik dengeleri ve güvenliği tehdit eden unsurlar olarak öne çıkmaktadır. Ayrıca, olayın yarattığı olumsuz algı, yerel yönetimlerin halkla olan ilişkilerini de zedelemekle kalmayacak, aynı zamanda kamu kaynaklarının sorumsuz kullanımına yol açan bir sürecin başlangıcı olarak yorumlanabilir.
Sonuç olarak, Sayıştay’ın raporu, Hendek Belediyesi’nin yönetiminde ciddi reformlar ve düzenlemeler yapılması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. Belediye yönetiminin, ruhsat ve sözleşme meselelerine, ayrıca kamu harcamalarına özel bir önem göstererek, halkın güvenini yeniden kazanması gerekmektedir. Aksi takdirde, denetim eksiklikleri ve mali uyumsuzluklar, daha büyük sorunların habercisi olabilir. Bu nedenle, yerel yönetimlerin hesap verebilirliğini artıracak mekanizmaların biran önce devreye girmesi önem arz etmektedir.