Dünyada en yaygın görülen sağlık sorunlarından biri olan hemoroid hastalığı, nüfusun yaklaşık dörtte birinin yaşamında karşılaştığı bir durumdur. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Vafi Atalay, hemoroidin özellikle modern çağda tuvaletlerde telefon kullanma alışkanlığının yaygınlaşmasıyla birlikte, dışkılama süresinde dikkatin dağılması nedeniyle daha sık görüldüğünü ifade etti. Bu durum, bireylerin bağırsak hareketlerinde düzensizlikler yaşamasına neden olmaktadır.
İSTANBUL (İGFA) – Hemoroid, toplumda sıkça yanlış anlaşılan bir konudur; aslında bu, her bireyde bulunan anatomik bir yapıdan kaynaklanan bir hastalık değil, iltihaplanma sonucunda ortaya çıkan şikayetlerdir. Prof. Dr. Atalay, hemoroid dokusunun anüsün tamamını kapatarak istem dışı gaz ve dışkı kaçışını önlemeye yardımcı olduğunu belirtiyor. Bu damarsal yapılar zamanla şişip sarktığında ise hemoroidal hastalıklar meydana gelmektedir. Halk arasında bu duruma genellikle “hemoroid” ya da “basur” denmektedir.
HEMOROİD BELİRTİLERİ GÖZ ARDI EDİLMEMELİ
Hemoroid ile ilgili olarak rektal kanama, ağrı ve dışarıya sarkan doku gibi semptomların görülmesi durumunda acilen bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Vafi Atalay, bu tür belirtilerin herhangi birinin kaynağının her zaman hemoroid olmayabileceğini vurguladı. İnsanların makattan gelen kanamanın nedeninin hemoroid olduğunu düşündüklerini belirren Atalay, bu durumu doktor ziyaretine gerek duymadan geçiştirme alışkanlıklarının tehlikeli olabileceğini belirtti. Reaktal kanamanın tümör ya da başka bağırsak hastalıklarının habercisi olabileceğini de ifade ederek, sıklıkla ciddiye alınmadığını ve göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Ayrıca, uzun süre hemoroid tedavisi gören genç bireylerde kolon kanseri gibi daha ciddi sorunlarla karşılaşma ihtiminalarının bulunduğunu belirten Atalay, “Kolorektal kanser, dünyada en sık rastlanan kanser türlerinden biridir. Bu tür kanserlerin sıklığı artarken, görülme yaşının giderek düştüğü bir gerçek. Bu nedenle rektal kanama durumunda mutlaka kolonoskopi yaptırmak gereklidir” şeklinde uyarısını yineledi.
HAMİLELİK SÜRECİNDE RİSK ARTIYOR
Hamilelik döneminde yaşanan hormonal değişimlerin kabızlığı artırdığı ve buna bağlı olarak hemoroid gelişme ihtimalinin yükseldiğini hatırlatan Prof. Dr. Atalay, doğum sırasında aşırı ıkınmanın hemoroidi daha da kötüleştirdiğine dikkat çekti. Emzirme süreçlerinde de hemoroid şikayetlerinin devam ettiğini belirten Atalay, hamilelikte hemoroid ilaçlarının kullanılmaması gerektiği konusunda uyardı. Bu ilaçların, doğum sancılarını erkenden başlatma potansiyeli bulunması nedeniyle sıcak su banyosunun da önerilmediğini ifade etti. Dolayısıyla, hamilelik ve emzirme dönemlerinde hemoroidal hastalıkların tedavisinde yaşam tarzı ve beslenme değişiklikleri dışında pek fazla bir tedavi seçeneği sunulmadığını anlattı. Eğer hastanın şikayetleri doğum sonrasında da devam ederse, hemoroid ameliyatının en az 6 ay sonra yapılabileceği bilgisini verdi.
YAŞAM ALIŞKANLIKLARI DEĞİŞTİRİLMELİ
Kabızlığa yatkın bireylerin dikkat etmesi gereken bazı yaşam tarzı değişikliklerinin olduğunu dile getiren Atalay, lif açısından zengin meyve ve sebze ağı
