Lübnan merkezli Hizbullah Hareketi, İsrail ordusuna ait sınır bölgesinde bulunan askeri bir üsse 30 katyuşa füzesiyle saldırı düzenlediğini duyurdu. Hizbullah’ın resmi Telegram hesabından yapılan açıklamada, İsrail güçlerinin Lübnan’ın güneyine yönelik saldırılarına misilleme yapıldığı belirtildi.
Açıklamada, İsrail ordusuna ait kuzeydeki Gatun Kışlası’nda bulunan 146. Tugayın “onlarca katyuşa füzesiyle tam isabet vurulduğu” ifade edildi. İsrail ordusu ise saldırıya ilişkin yaptığı açıklamada, Lübnan’ın güneyinden İsrail’in kuzeyindeki Kabri bölgesine doğru 30 katyuşa füzesinin fırlatıldığını ancak herhangi bir can kaybının yaşanmadığını bildirdi.
Hareketin saldırısının, İsrail güçlerinin Lübnan topraklarına yönelik saldırılarına misilleme olarak gerçekleştirildiği belirtildi. Bu saldırının, bölgedeki gerilimi arttırabileceği endişelerini de beraberinde getiriyor. İki ülke arasındaki gerilim, sınır bölgelerinde sürekli bir şekilde devam ediyor.
Hizbullah Hareketi, Lübnan’da etkili bir siyasi ve askeri güç olarak biliniyor. İsrail ile aralarındaki husumet uzun yıllara dayanmaktadır ve her iki taraf da sık sık karşılıklı olarak birbirlerine saldırılar düzenlemektedir. Bu son saldırı da bu çerçevede değerlendirilmektedir.
İsrail ordusu, Lübnan topraklarına yönelik saldırılarına misilleme olarak gerçekleştirilen bu füze saldırısına anında karşılık vermiş olabilir. Sınır bölgelerindeki tansiyonun yüksek olması, her an yeni bir çatışmanın patlak verebileceği endişelerini arttırmaktadır.
Her iki taraf da bölgede askeri güçlerini teyakkuza geçirmiş durumda. İsrail ordusu, güvenlik gerekçesiyle bölgedeki askeri varlığını arttırırken, Hizbullah da Lübnan sınırlarını daha sıkı bir şekilde koruma altına almaya çalışmaktadır. Bu durum, bölgedeki istikrarsızlığı arttırarak çatışma riskini yükseltmektedir. Son yaşanan füze saldırısı, bölgedeki tansiyonu daha da yükseltmiş olabilir.
Genel olarak, Lübnan ve İsrail arasındaki gerginlik, bölgedeki barış ve istikrar için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Taraflar arasında gerilimi azaltacak adımlar atılması ve diyaloğun ön plana çıkarılması, çatışma riskini azaltabilir ve bölgede barışın sağlanmasına yardımcı olabilir. Bu gibi çatışmaların çözümü için uluslararası toplumun da aktif bir rol oynaması gerekmektedir.