Orta Doğu’daki gerilim, İsrail’in Lübnan sınırında bulunan Hizbullah’a saldırı hazırlığı yapmasıyla tırmanmış durumda. Gazze’de yaşanan çatışmaların ardından İsrail’in kuzeyindeki askeri mevzilere yönelik saldırılar gerçekleşti. Hizbullah, resmi Telegram hesabından yaptığı açıklamada, İsrail ordusuna karşı gerçekleştirilen saldırıları duyurdu. Sınır hattında bulunan askeri mevzilerin katyuşa roketleriyle hedef alındığı belirtildi.
Bu saldırıların amacının, Gazze’deki Filistin halkına destek olmak ve İsrail’in Lübnan’ın güneyindeki Şakra beldesine düzenlediği saldırıya misilleme yapmak olduğu ifade edildi. Ayrıca, El-Malikiyye bölgesinde bulunan İsrail’e ait gözetleme sistemlerine de saldırı düzenlendiği ve tam isabet vurulduğu bildirildi. Lübnan haber ajansı NNA, İsrail’in Hula beldesine hava saldırısı düzenlediğini ve diğer bölgeleri topçu ateşiyle hedef aldığını duyurdu.
İsrail ordusu ise sosyal medya hesapları aracılığıyla yaptığı açıklamada, hava savunma sistemlerinin Lübnan’dan Batı Celile bölgesine geçmeye çalışan bir insansız hava aracını etkisiz hale getirdiğini belirtti. Bu esnada, Celile bölgesinin batısındaki Adamit yerleşim yerinde uyarı sirenlerinin çaldığı bilgisi paylaşıldı. Gerilimin tırmanışı, bölgedeki güvenlik durumunu daha da zorlaştırmış gibi görünüyor.
Söz konusu saldırılar ve misilleme hareketleri, bölgedeki tansiyonu arttırmış durumda. İsrail’in askeri mevzilerine yönelik yapılan saldırılar ve hava saldırıları, ciddi bir askeri gerilime yol açabilir. Hizbullah’ın İsrail ile yaşanan çatışmalarda Gazze’ye destek olmayı amaçladığı ve bu doğrultuda hareket ettiği görülüyor.
Bölgede yaşanan gerginlik, uluslararası camiada da endişeyle karşılanıyor. İsrail-Lübnan sınırındaki çatışmaların tırmanması, Orta Doğu’daki istikrarsızlığın bir göstergesi olarak yorumlanabilir. Bu nedenle, taraflar arasında daha fazla kan dökülmesin ve çatışmaların barışçıl yollarla çözülmesine yönelik adımlar atılması gereklidir.
Sonuç olarak, bölgedeki gerilimin artmasıyla birlikte İsrail-Hizbullah çatışmaları daha da tırmanmış durumda. Taraflar arasında yaşanan çatışmaların çözümü için uluslararası toplumun arabuluculuk yapması ve barışçıl çözümler bulunması önem arz etmektedir. Aksi takdirde bölgedeki çatışmaların büyüyerek daha büyük bir krize dönüşme ihtimali her zaman söz konusudur.
