Dünyada emeklilik sistemleri, toplumların gündeminde önemli bir yer tutmaya devam ederken, Mercer ve CFA Institute tarafından gerçekleştirilen kapsamlı bir araştırma, 48 ülkenin emeklilik sistemlerini detaylı bir şekilde incelemiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre, güçlü devlet desteği ve zorunlu şirket içi emeklilik planlarının birleşiminin yarattığı etkinlikle, Hollanda 84,8 puan alarak listenin zirvesine yerleşmiştir. Almanya ise, 67,3 puan ile 20. sırada kalarak, emeklilik sisteminin sürdürülebilirliği konusunda bazı önemli eksiklikler barındırdığını gösteren bir sonuç elde etmiştir.
HOLLANDA, EN İYİ EMEKLİLİK SİSTEMİNE SAHİP ÜLKE OLDU
Mercer ve CFA Institute’un gerçekleştirdiği araştırmada, en iyi emeklilik sistemine sahip ülkeler şu şekilde sıralanmıştır:
- Hollanda – 84,8 puan
- İzlanda – 83,4 puan
- Danimarka – 81,6 puan
- İsrail – 80,2 puan
- Singapur – 78,7 puan
Hollanda, emeklilik sistemindeki güçlü devlet desteği ve zorunlu şirket içi emeklilik planlarıyla dikkat çekmektedir. Ülkedeki zengin yasal düzenlemeler ve güçlü varlık tabanı, Hollanda’nın bu başarıda önemli bir rol oynamıştır.
TÜRKİYE, EN DÜŞÜK NOTLARDAN BİRİ
Araştırmanın bir diğer dikkate değer bulgusu ise, Türkiye’nin 2024 Küresel Emeklilik Endeksi’nde en düşük notu alan ülkeler arasında yer almasıdır. Türkiye, D derecesi ile sondan dördüncü sırada bulunmakta ve 48,3 puanla en zayıf emeklilik sistemlerinden birine sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Bu durum, Türkiye’nin emeklilik sistemindeki ciddi yapısal sorunları ve sürdürülebilirlik eksikliklerini gözler önüne sermektedir.
EMEKLİLİK SİSTEMİ HANGİ KRİTERLER ÜZERİNDEN DEĞERLENDİRİLDİ?
Mercer ve CFA Institute tarafından gerçekleştirilen araştırma, ülkelerin emeklilik sistemlerini üç ana kriter üzerinden değerlendirmiştir:
- Yeterlilik (yüzde 40): Emeklilik maaşlarının yeterli olup olmadığı.
- Sürdürülebilirlik (yüzde 35): Emeklilik sisteminin uzun vadede sürdürülebilir olup olmadığı.
- Güvenilirlik (yüzde 25): Sistemin güvenilirliği ve uygun şekilde düzenlenmiş olması.
Bu çalışma, yaşlanan nüfus ve düşük doğum oranlarının birçok ülkede emeklilik sistemleri üzerinde büyük baskı oluşturduğu gerçeğini vurgulamaktadır. Örneğin, Almanya’da hükümetin bu durumu aşabilmek amacıyla yeni reformlar önerdiği belirtilmektedir. Almanya Maliye Bakanı Christian Lindner, vatandaşların daha uzun süre çalışmasını teşvik etmeyi hedefleyen bir planı gündeme getirmiştir. Uzmanlar, benzer reformların diğer ülkelerde de uygulanması gerektiği fikrini savunuyor ve özel tasarrufları artırmanın, daha uzun çalışma sürelerini teşvik etmenin ve yaşlı iş gücünün iş gücü piyasasına entegrasyonunu sağlamanın önemine dikkat çekmektedir.