SÖZCÜ ekibi, Suriye’nin Lazkiye bölgesinde bulunan Esad’ın köyünde halkla röportaj yapma fırsatı buldu. Röportajlar, köylülerin HTŞ’nin (Hay’at Tahrir al-Sham) köye girmesinin ardından yaşadıkları deneyimleri ve hissettiklerini ortaya koyuyor. İlk görüşme sırasında bir köylü, HTŞ’nin köye ilk girdiğinde kendileriyle selamlaştığını ve onlara herhangi bir zarar vermediklerini belirtti. “Buraya geldiklerinde bize iyi vaatlerde bulundular. Biz de bu vaatler konusunda umutluyuz” ifadelerini kullanarak HTŞ’nin ortaya koyduğu durumu anlattı.
“BİZİ BURADAN KİMSE ÇIKARAMAZ”
Mikrofon uzatılan bir başka köylü, köylerinin tarihi ve köklü geçmişine vurgu yaparak, “Biz eskiden beri buradayız, bu toprağın sahibiyiz. Köklerimiz burası, kimse bizi buradan çıkaramaz. Biz atalarımız gibi burada kalacağız” diyerek köylerindeki varlıklarını ve direnişlerini dile getirdi.
“EĞER BAŞÖRTÜSÜ BASKISI GELİRSE…”
Alevi köyü olarak tanımlanan bu bölgede yaşayan bir başka köylü, özgür bir yaşam sürdüklerini belirtti. “Kimse birbirine karışmıyor. Eğer başörtüsü baskısı gelirse biz buna karşı çıkarız. Esad rejiminde hiçbir Sünni köyün kadınlarının başı açılmadı. Şimdi de bize gelip kapanın denmesini istemiyoruz” diyerek, yaşadıkları inanç ve kültür özgürlüğüne olan bağlılıklarını dile getirdi.
FATİH PORTAKAL O DETEYA DİKKAT ÇEKTİ
Köyde yaşayanların Alevi olduğuna dikkat çeken SÖZCÜ Ana Haber sunucusu Fatih Portakal, Suriye’de süregelen durumu ve olası endişeleri gündeme getirdi. Portakal, “Orada şu anda Aleviler büyük sıkıntı içerisinde, ‘acaba Sünniler geçmişte yapılanlara benzer bir katliamlara girişirler mi’ düşüncesi içerisindeler” şeklinde yorum yaptı. Bu sayede köylülerin içinde bulunduğu tedirginliği gözler önüne serdi.
Portakal, HTŞ liderine duyduğu güvensizliği de belirtirken, “Bu kez oradan bu tarafa bir göç dalgası gelir mi? Ben bu HTŞ liderine güvenmiyorum. Kılık-kıyafetini değiştirebilirsiniz ama yıllarca beslemiş olduğunuz o ideolojiyi daha 3 hafta öncesine kadar sahip olduğunuz bu düşünceyi 3 hafta sonra değiştirebilir misiniz?” diyerek, HTŞ’nin gerçek niyetleri hakkında ciddi şüpheler olduğunu ifade etti. “Bana hiç inandırıcı gelmiyor. Ben orada çok bağnaz, baskıcı bir yönetimin olacağını düşünüyorum” şeklinde sözlerini tamamladı.
Bu röportajlar, Suriye’deki iç savaşın halk üzerindeki etkilerini ve köylülerin geleceğe dair korkularını anlamak adına önemli bilgiler sunuyor. HTŞ’nin durumunun yanı sıra, köylülerin var olma mücadelesi ve inançlarına sahip çıkma kararlılıkları da dikkat çekiyor.