Son günlerde Türkiye’de otomotiv sektöründe en çok konuşulan konulardan biri olan hurda teşviki önergesi, tüketici kesiminde büyük bir merak yaratmıştır. Bu konuda görüş bildiren sektör temsilcileri, teklifi genel olarak kapsamlı ve olumlu bulsalar da, 25 yaş ve üzerindeki araç sahiplerinin ÖTV’siz sıfır kilometre yerli araç satın alabilmesinin oldukça zor olduğunu ifade ettiler.
İSTANBUL (İGFA) – Otomotiv sektöründe yenilikçi hizmetlerle dikkat çeken Aşin Otomobil’in Genel Müdürü Okan Erdem, hurda teşviki ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Erdem, geçmişte 2000 yılından sonra hurda teşvikleri ve ÖTV indirimlerinin zaman zaman gündeme geldiğini, ancak bazı uygulamaların hayata geçtiği, bazılarının ise askıda kaldığını belirtti.
Erdem, mevcut ekonomik koşullar altında ÖTV’siz bir araç satışının pek mümkün görünmediğini vurgulayarak, “Fakat ÖTV’de belirli bir indirimle yerli sıfır kilometre araç imkânı sunulabilir.” şeklinde konuştu. Bu ifadeleriyle, sektörde yapılacak olan yeni düzenlemeleri ve önerileri değerlendirerek, tüketiciler için daha erişilebilir olabilecek araç seçeneklerinin önemini işaret etti.
Erdem, geçmiş yıllarda yaşanan hurda teşviki suistimallerine dikkat çekerek, “Her hurda teşvikinde eski otomobillerin fiyatları fahiş oranlarda artıyor. Bu da ÖTV indirimlerinden yararlanmak isteyenlerin bu otomobilleri satın almasına neden oluyor. Bu durum, sektörde bir rant düzeninin ortaya çıkmasına yol açıyor.” diye belirtti. Bu bağlamda, 25 yaş ve üzeri araç sahiplerine tescil tarihinden itibaren 1, 2 veya 3 yıl gibi bir ruhsat sahipliği şartı getirilmesinin, gerçekte ihtiyacı olan vatandaşların haklarının korunması açısından önemli olduğunu ifade etti. Erdem ayrıca, ÖTV indirimli araçların satışı için 3 veya 5 yıl gibi bir kullanım süresi şartı getirilmesi gerektiğini vurguladı.
AĞIR HASARLI ARAÇLAR İÇİN YENİ KONTROL MEKANİZMASI
Öte yandan, sektör temsilcileri, ağır hasar gören ve doğru bir şekilde onarılmayan araçların trafikte kullanılmasının engellenmesi amacına yönelik olarak önerilen teşvik tedbirlerine olumlu yaklaştılar. Ancak kaza veya afet durumları sonucu ağır hasar alan araçların satılması ve onarım süreçleri için bağımsız bir kontrol mekanizmasına ihtiyaç duyulduğunu da belirttiler.
Sonuç olarak, otomotiv sektörü temsilcileri, hurda teşviki teklifinin ancak dikkatli bir şekilde ele alınması gerektiğine inanıyor. Özellikle strateji ve şartların belirlenmesi aşamasında, sektördeki suistimalleri engellemek ve gerçekten ihtiyacı olanların faydalanabilmesi için gerekli önlemleri almak büyük önem taşıyor. Bu önerilerin hayata geçirilmesi durumunda, hem sektördeki sürdürülebilirliği artırmak hem de tüketicilere daha iyi hizmet sunmak mümkün olabilir.