Geçen yıl mayıs ayında Beşiktaş’ta bulunan bir huzurevinde yaşayan 88 yaşındaki Yılmaz B., odasında telefonun çalmasıyla irkilir. Telefonun diğer ucundaki kişi kendisini başkomiser Volkan Türkmenoğlu olarak tanıtan 22 yaşındaki Baran N. olan şüpheliydi. Baran N., Yılmaz B’ye sahte nüfus cüzdanı düzenlendiğini ve FETÖ üyesi olduğu gerekçesiyle hakkında yakalama kararı çıkarıldığını iddia etti.
Yılmaz B. bu telefon karşısında şaşkınlıkla ve korkuyla dolarken, Baran N. yaşlı adamın bankadaki 600 bin lirasını vermesi karşılığında kurtarabileceğini söyleyerek onu ikna etti. Yılmaz B. paranın tamamını çekip, huzurevinin yakınındaki bir parkta buluştuğu Baran N.’ye teslim etti. Ancak olayın ardından dolandırıldığını anlayan Yılmaz B., durumu polise bildirdi ve Baran N. gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Baran N., ifadesinde suçlamaları kabul etmedi ve insanların birbirine benzeyebileceğini iddia etti. Suçlamaları reddeden Baran N., iftira atıldığını savundu ve başka bir şey eklemeyeceğini belirtti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturmayı tamamlamasının ardından Ağır Ceza Mahkemesi’ne dava açıldı. İddianamede, parktaki güvenlik kamerası görüntülerinden Baran N.’nin kimliğinin tespit edilerek parayı aldığı ve bir taksiyle olay yerinden ayrıldığı belirtildi. Yeterli delil bulunduğu için Baran N. hakkında “Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek, tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan” 10 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Davanın ilerleyen günlerde görüleceği belirtildi.
Bu olay, Yılmaz B.’nin dolandırılmasıyla başlayıp Baran N.’nin suçlamaları reddetmesi ve hakkında açılan davayla devam etmektedir. Hem dolandırıcılığın hem de sahtekarlığın sonuçlarına karşı adaletin tecellisi için mahkeme sürecinin tamamlanması beklenmektedir.