İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yönetimi, 2021 yılından bu yana düzenlediği konser ve etkinlikler için devasa bir bütçe ayırarak toplamda 5 milyar 60 milyon Türk lirası harcadı. Bu durum, yöneticilerin İstanbullulara hizmet üretmek yerine, şehrin mali kaynaklarını struktürel olarak etkinliklerde harcamayı tercih ettiklerini ortaya koyuyor. Aynı zamanda, İBB yönetimi kaynak bulmak amacıyla İstanbul’un çeşitli yerlerini parsel parsel satışa çıkarmaya başladı. Ekrem İmamoğlu’nun başkanlığındaki İBB, 2019-2024 yılları arasında toplamda 3 milyon 294 bin 821 metrekarelik 1001 parselin satışını gerçekleştirdi.
Muhammet Kaynar, İBB Meclisi Hukuk Komisyonu Üyesi ve AK Partili meclis üyesi, bu durumu eleştirirken, İBB’nin elinde kalan değerlerin satışa çıkarıldığını ve bunun İstanbul gibi büyük bir şehir için kabul edilemez olduğunu vurguladı. Kaynar, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin elinde ne var ne yok satıldı, kalanları da satılıyor. İBB’nin neyi varsa adeta haraç mezat satılıyor” ifadelerini kullandı. Bu bağlamda, satış sonrası elde edilen gelirlerin daha verimli alanlarda harcanması gerektiğinin altını çizdi.
İBB, sadece büyük arazilerin satışıyla yetinmedi; 2024 Mart ayında gerçekleştirilen yerel seçimlerin hemen ardından yeni taşınmaz satış dosyalarını meclise sunmaya devam etti. Nisan ile Eylül ayları arasında yalnızca 4 aylık bir süre içerisinde, 392 bin 137 metrekare taşınmazın satış dosyası İBB meclisine getirildi ve İmamoğlu’na bu taşınmazların satışı için yetki verildi. Ayrıca, Ekim ayında tek seferde 41 bin 847 metrekarelik 78 adet parselin satışı için yetki talep edildi.
Ancak, söz konusu satışlara itirazlar da gelmeye devam etti. Özellikle, satışa sunulması planlanan alanlar arasında kamulaştırma yoluyla İBB mülkiyetine geçen cami alanları, park ve bahçeler gibi alanların bulunması dikkat çekti. Bu noktada, AK Partili meclis üyeleri duruma müdahale ederek söz konusu satışların iptal edilmesini sağladı. Bu gelişmeler, İstanbul’un kaynaklarının etkin bir şekilde idare edilmediğini ve kamusal alanların özel mülkiyete geçme riski taşıdığını gözler önüne seriyor.
Sonuç olarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin mevcut yönetimi, mali harcamalarını ve taşınmaz satışlarını eleştiren birçok görüşle karşı karşıya kalmaya devam ediyor. Özellikle, elde edilen gelirlerin harcama kalemleri üzerinde herkesin dikkati çekiyor. Eğer satış sonrası elde edilen paraların İstanbulluların hizmetine sunulacak yararlı projelere yönlendirilseydi, pek çok kişiden olumlu eleştiriler alması muhtemel olacaktı. Ancak, şu anki harcama politikasının henüz bu çerçevede bir değişkenlik göstermediği anlaşılmakta.