İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun veto ettiği bazı tahsisler, AKP-MHP grubunun çoğunluk oyları ile kabul edilmişti. Bu tahsislerin bir kısmı, İBB Meclisi’nin temmuz ayı oturumlarının son birleşiminde iptal edildi. Örneğin, Pendik Belediyesi’ne bedelsiz olarak tahsis edilen 21 bin metrekarelik arazinin ticari amaçla kullanıldığı gerekçesiyle tahsis iptali kararı alındı. Benzer şekilde, Sarıyer’deki Emirgan Korusu’nda bulunan 3 bin 302 metrekarelik bölümün İstanbul Lale Vakfı’na bedelsiz olarak tahsis edilen kararı da iptal edildi.
Ayrıca, Çatalca’da İl Özel İdaresi’nden İBB’ye geçen bir binanın 4. katının eğitim ve spor faaliyetlerinde kullanılması için yapılan bedelsiz tahsis kararı da iptal edildi. Bu binanın daha önce Ensar Vakfı’na tahsis edilmiş, ancak CHP’li yönetim tarafından iptal edilince AKP-MHP grubunun o dönemde yönettiği Çatalca Belediyesi’ne tahsis edilmişti.
Eyüpsultan Belediyesi ve Güngören Belediyesi’ne yapılan bedelsiz tahsis kararları da iptal edildi. Fetih Parkı, Erzurumlu İbrahim Hakkı Parkı ve Kıbrıs Parkı’nın Bahçelievler Belediyesi’ne yapılan tahsis kararlarında düzenlemeler yapıldı. Örneğin, Fetih Parkı’ndaki ticari alanın İBB’de kalması ve bakımının ilçe belediyesi tarafından yapılması kaydıyla Bahçelievler Belediyesi’ne 5 yıllığına tahsis edildi.
Bununla birlikte, önceki dönemde AKP ve MHP’nin önergesiyle meclis kararlarının yayınlanması için alınan karar da iptal edildi. Meclis kararlarının Basın İlan Kurumu’nda yayınlanması için ödenen aylık faturanın 249 bin 216 TL, yıllık maliyetinin ise 3 milyon TL olduğu belirtildi. Bu durum, Cumhurbaşkanlığı’nın tasarruf tedbirleri genelgesine atıfta bulunularak kararın iptal edilmesine neden oldu. Tasarruf tedbirleri genelgesi kapsamında, meclis kararlarının özetlerinin İBB’nin resmi sitesinde yayınlanması kararlaştırıldı ve uygulandı.
Sonuç olarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin temmuz ayı oturumlarında birçok tahsis kararının iptal edilmesi ve yeni düzenlemelerin yapılması, belediyenin kaynaklarının ve hizmetlerin etkin kullanılmasını amaçlayan bir adım olarak değerlendirilebilir. Bu kararlar, şeffaflık ve sorumluluk anlayışıyla hareket edilmesini sağlayarak İstanbul’un kentsel yönetiminde önemli bir dönüşümü temsil edebilir.