İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi’nde Tansiyon Yükseldi
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi, kasım ayı toplantılarının ikinci oturumunu, Meclis 1. Başkanvekili Nuri Aslan yönetiminde Saraçhane’deki belediye binasında gerçekleştirdi. Toplantıda, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak görevden uzaklaştırılması konusu gündeme geldi. Bu durum, özellikle Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) grubunun dikkatini çekti ve grup, bu konuyla ilgili olarak söz aldı.
CHP Meclis Üyeleri, Ahmet Özer’in durumu üzerine birer birer konuşarak çeşitli eleştirilerde bulundular. Bu esnada, özellikle Ataşehir Belediye Başkanı ve CHP’li Meclis Üyesi Onursal Adıgüzel ile CHP’li Meclis Üyesi Erdinç Aktaş’ın konuşmaları dikkat çekti. İkisinin de Esenyurt Belediyesi’ndeki gelişmeleri ele alan konuşmaları, hem CHP içindeki görüşleri pekiştiriyor hem de konuyla ilgilenen diğer grupların tepkisini çekiyordu.
Ancak, bu konuşmaların ardından AK Parti grup sözcüsü Murat Türkyılmaz, Esenyurt Belediyesi ile ilgili sürece dair gündem dışı bir konuşma yapmak için söz istedi. Meclis 1. Başkanvekili Nuri Aslan, Türkyılmaz’a söz hakkı vermedi. Bu durum, AK Parti grubu içinde rahatsızlığa neden oldu. Zeynel Abidin Okul, AK Parti Grup Başkanvekili olarak yaptığı açıklamada; toplantının hem önceki gün hem de bugünkü oturumunda toplam dört CHP’li Meclis üyesinin Esenyurt Belediyesi’ndeki gelişmelere değindiğini belirtti. Okul, CHP’li konuşmalara karşılık verileceğini ifadelerine ekledi.
Fakat, Aslan’ın yine de söz vermemesi üzerine AK Parti grubu, İBB Meclisi toplantısını terk etti. Bu durum, İBB Meclisi içerisindeki tansiyonu daha da yükseltti ve siyasi arenada çeşitli tartışmalara neden oldu. İki grup arasında yaşanan bu gerginlik, İstanbul’daki yerel siyasetteki çekişmeleri bir kez daha gözler önüne serdi.
Meclis toplantısındaki bu yüksek tansiyon, özellikle Türkiye’deki siyasi atmosferin ne kadar gergin olduğunu da gözler önüne seriyor. CHP ve AK Parti arasındaki rekabet, yerel yönetimlerde de kendini göstermekte ve bu tür anlaşmazlıklar oldukça sık yaşanmaktadır. Bu tür çekişmeler, yerel sorunların çözümünü engelleyebildiği gibi, halkın siyasi süreçlere olan güvenini de zedeleyebiliyor.
Ahmet Özer’in durumu ise, sadece Esenyurt Belediyesi için değil, genel olarak İstanbul’daki belediyecilik anlayışını ve yerel yönetimlerin işleyişini sorgulatan bir olay haline geldi. Bu kapsamda, İBB Meclisi’nin ilerleyen dönemlerde nasıl bir yol izleyeceği ve bu tür olayların tekrarlanıp tekrarlanmayacağı merak konusu. Gelişmelerin takip edilmesi, ilerleyen süreçte yerel siyasetin gidişatı açısından önem taşıyor.