İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi’nin nisan ayı oturumlarının ilk birleşimi, 5 Nisan 2025 tarihinde, İstanbul’un Saraçhane semtindeki başkanlık binasında gerçekleştirilmiştir. Bu oturum, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından vekil olarak görevi devralan Nuri Aslan’ın başkanlığında yapılmıştır.
Oturum boyunca İmamoğlu’nun tutuklanması nedeniyle CHP’li ve AKP’li meclis üyeleri arasında zaman zaman sözlü gerilimler meydana gelmiştir. Bu olaylar, siyasi gerginliğin boyutlarını gözler önüne sermekte ve İstanbul’daki siyasi atmosferin ne denli tartışmalı olduğunu göstermektedir.
“VAR MI CESARETİN KAYYIMI GERİ ALMAYA?”
İBB Meclisi’nin nisan ayı toplantısının birinci birleşiminde söz alan isimlerden biri de Şişli Belediye Meclis Üyesi Ozan Özgür Doğru olmuştur. Doğru’nun konuşması esnasında AKP’li sıralardan yükselen sesler ortalığı karıştırmıştır. Bu durumda İBB Başkan Vekili Nuri Aslan, toplantının düzenini sağlamak adına müdahale etmiş ve ortamda gerginlik oluşmuştur.
AKP’li bir meclis üyesinin, “Şişli’yi Şişli’de konuşsun” demesi üzerine Nuri Aslan’ın verdiği yanıt oldukça dikkat çekici olmuştur. Aslan, bu ithada sert bir karşılık vererek; “Var mı cesaretin? Var mısın Meclis’i toplayıp seçim yapmaya? Var mısın kayyumu geri almaya? Yoksanız konuşmayın!” sözleriyle AKP üyelerine meydan okumuştur. Bu çıkış, toplantının nasıl bir atmosferde geçtiğini ve partiler arasındaki gerginliğin boyutlarını açık bir şekilde ortaya koymaktadır.
Toplantının genelinde, Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğu, siyasal rakipler arasında yoğun bir tartışma konusu haline gelmiş ve bir kez daha İstanbul’un siyasi tablosunun ne denli karmaşık olduğunu gözler önüne sermiştir. İBB Meclisi’ndeki bu tür gerilimler, siyasi partilerin kendi aralarındaki çatışmaları yansıtmaktadır.
Oturumda geçen bu tartışmalar, İstanbul’da yerel yönetimlerin nasıl işlediği ve siyasi dinamiklerin ne yönde geliştiği hakkında önemli bilgiler sunmaktadır. Ekrem İmamoğlu’nun yerel yönetim süreci ve onun getirdiği yenilikler, bu tür siyasi çekişmelerle sık sık gündeme gelmektedir. İstanbul’daki siyasi arenasında hangi tarafın daha etkili olacağını gösterecek olan bu tartışmalar, aynı zamanda toplumun genel siyasete karşı olan bakış açısını da etkilemektedir.
Sonuç olarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde yaşanan bu gerilim dolu oturum, şehrin siyasi atmosferine dair önemli ipuçları sunmaktadır. Gelişen olaylar, sadece yerel siyaseti değil, aynı zamanda Türkiye’nin genel siyasi durumunu da etkileyecek şekilde geniş bir etki alanına sahiptir.
