İstanbul’da toplu ulaşım hizmetleri, her gün yanma, arızalanma, kaza gibi sorunlarla gündemden düşmemekte ve İBB (İstanbul Büyükşehir Belediyesi) yönetimi yeni bir zam önerisi ile dikkat çekmektedir. Bu durum, toplu taşımada yaşanan sıkıntıların yanı sıra, özellikle zam konularının ne denli tartışmalı olduğunu gözler önüne sermektedir.
İBB yönetimi, 26 Aralık’ta yapılması planlanan Ulaşım ve Koordinasyon Merkezi (UKOME) toplantısını, 6 Ocak tarihine erteleyerek önemli bir karar aldı. Bu toplantıda, kurum ve esnaf temsilcilerinin yer aldığı alt komisyonda, başkanlık teklifi olarak yüzde 55 zam teklifi önerildi. Ancak, bu teklif, UKOME temsilcileri tarafından “fahiş zam” gerekçesiyle reddedilmiştir. Bu durum, şehir içi ulaşımda yaşanan sorunların yanı sıra, fiyat artışlarının halk üzerindeki etkisini de gözler önüne sermektedir.
İBB Meclisi AK Parti Grup Sözcüsü Avukat Murat Türkyılmaz, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada yüklü zam oranına dikkat çekti. Türkyılmaz, “Enflasyon hesabına bakıldığında, toplu ulaşım zammı maksimum yüzde 20-25 arasında olması gerekiyor. Ancak, İBB yönetimi, pazarlık payını yukarıdan açabilmek için bu şekilde fahiş bir zam teklifiyle UKOME alt komisyonuna başvurmuştur” şeklinde ifadelerde bulundu. Bu, İBB yönetiminin, toplu taşıma zammında aşırı bir talepte bulunduğu eleştirisini gündeme getirmektedir.
Ayrıca, Temmuz ayında İstanbul’da toplu ulaşım ücretlerine yüzde 13 oranında bir zam yapılmıştı. Türkyılmaz, bu zammın duyurulmasının gerekliliğine de dikkat çekti. “Eğer bu zam duyurulmazsa, kamuoyunda İBB yüzde 20-25 zammı yapılmış gibi bir algı oluşturmaktadır. Ancak istenen zam oranı yüzde 55 olup, bu fahiş zamma UKOME temsilcilerinin çoğunluğunun karşı çıktığı unutulmamalıdır. Temmuz zammının da dahil edilerek bu hesaplamanın yapılması elzemdir” dedi.
Toplu ulaşımda yaşanan bu zam tartışmaları, İBB’nin ulaşım hizmetlerinin maliyetleriyle birlikte halkla olan iletişimini de zedeleyebilecek bir duruma işaret etmektedir. Özellikle sık sık gündeme gelen arızalar, kazalar ve yanmalar, toplu taşıma hizmetlerinin verimliliği hakkında sorgulamalar yaratmaktadır. Dolayısıyla, toplu ulaşımda yapılacak zamların kamuoyunda nasıl yankı bulacağı, İBB’nin bu alandaki stratejisini de belirsiz hale getirmektedir.
Sonuç olarak, İstanbul’daki ulaşım zamları, hem maliyet hesapları açısından hem de halkın tepkisi açısından son derece önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. İBB yönetiminin, özellikle zam oranlarını belirlerken kamuoyunun tepkilerini ve yerel ekonomiyi nasıl etkileyebileceğini göz önünde bulundurarak daha dikkatli adımlar atması gerekmektedir. Toplu ulaşımın kalitesini artıracak ve vatandaşı düşünen çözümler üretilmesi, sürdürülebilir bir ulaşım politikası için kritik önem taşımaktadır.
