İstanbul’da kamuya açık bir parkta, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) önlem almadan kazdığı içi su dolu çukura düşen 5 yaşındaki Edanur Gezer hayatını kaybetti. Belediyenin CHP’de olması ve ölen çocuğun zengin bir ailenin çocuğu olmaması, duyarlı kamuoyu, medya ve ünlüler arasında herhangi bir empati olmamasına sebep oldu. Ancak sorun, sadece kafalarını kuma gömenlerden veya duygusuz insanlardan ibaret değil. Bir arada yaşayan bireyler olarak asgari insanlık beklentisimize uygun davranılması gerektiğini hatırlamak önemlidir. Hukuk kurallarının olmaması da bu durumu daha da vahim hale getirmektedir.
Edanur’un ölümüyle ilgili Ekşi Çöplük gibi platformlarda yapılan küfürlü yorumlar ve aşağılayıcı ifadeler, insanlığımızı sorgulatmaktadır. Mangal yakmanın çocuğun ölümüyle ilişkilendirilmesi ve bu tür düşüncelerin nasıl oluşabildiği dehşet vericidir. Toplumun geneli adına konuşan bu tür menfi yorumlar, insanlık adına utanç verici bir noktada durmaktadır. Özellikle, İBB’nin yaptığı açıklamaların da bu tip ifadelerin doğuşunda etkili olduğunu görmekteyiz.
Günümüzde Tiktok neslinin beğenileriyle yayılan bileşik kültürel olaylar gündemde yer almaktadır. 23 Nisan Bayramı kutlamaları sırasında yaşanan aksilikler, sosyal medyada anında paylaşılarak geniş kitlelere ulaştırılmaktadır. Ancak çocukların bu tarz tartışmalı konulara alet edilmesi ve Tiktok neslinin kültürel anlayışına uygun davranmaları beklenemez. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in önerisi olan öğretmenlik eğitimlerinde de şeffaf kriterlerin belirlenmesi, mesleğin itibarını artırmak adına önemlidir.
1 Mayıs gibi önemli bir gününde, Kazancı Yokuşu’ndaki anma törenine ek olarak, Gayrettepe’de bir gece kulübünde yaşamını yitiren işçiler için de anma yapılması gerekliliği vurgulanmaktadır. Gece kulüplerinde yaşanan acı olayların da gündemde yer alması, toplumun hassasiyetlerini ve adalet arayışını gözler önüne sermektedir. Bu tür anma ritüelleri, toplumun ortak hafızasını canlı tutmada önemli bir rol oynamaktadır.