İstanbul Ümraniye’de yaşayan bir kadın, geçtiğimiz yıl Temmuz ayında 34 haftalık bir oğlunu dünyaya getirmek için özel bir hastaneye doğuma girdi. Sezaryen ile doğum gerçekleştirildi ve kadın 2 gün sonra taburcu edildi. Ancak lohusalık döneminde yaşanan karnındaki ağrılar devam edince, kadın yaklaşık 3 ay sonra başka bir hastaneye başvurdu. Burada yaşadığı sıkıntılar sonucunda doktor antibiyotik verdi ancak ağrılar artarak devam etti. Daha sonra farklı bir hastaneye başvuran kadının tomografisi çekildi ve karnında yabancı bir cisim olduğu ortaya çıktı. Bu cisim 10 ay sonra ameliyat ile çıkarıldı.
Hastanede yapılan kontroller sonucunda kadın ameliyata alındı ve doğum sonrası unutulan büyüklüğünde bir gazlı bez karnında bulundu. Bu durum nedeniyle kadın 10 aydır yaşadığı ağrıların sebebini öğrendi. Ailenin doğumdan sonra küvezde kalan oğullarının sağlık durumu iyi olsa da yaşadıkları süreci anlatan baba, hastane ve doktordan şikayetçi olduklarını belirtti.
Kadının eşi, eşinin hamileliği sırasında yaşadıkları süreci anlattı ve hastanede yaşadıkları mağduriyetleri dile getirdi. Eşinin acil doğum yapmak zorunda kalmasının ardından hastanede yaşanan parasal sıkıntıları ve çocuğun sağlık durumunu anlattı. Eşinin yaşadığı ıstırapların ardından hastaneden öne sürülen yüksek mali talepler ve dava sürecine değindi.
Kadın, kendisinin yaşadığı ağrıları anlatarak, hastanede yapılan müdahalelerin yetersizliğinden bahsetti. Büyük bir sargı bezinin karnından çıkarıldığını ve bu durumun ölümcül olabileceğini söyledi. Hastane yönetimi iddialara cevap vermedi.