Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda iklimle ilgili etkileri tartışılan bir yasa tasarısı, doğa ve çevre koruma hedeflerinden çok ekonomik kaygılarla hazırlandığı yönünde eleştiriliyor. Enerji ve İklim Uzmanı Önder Alageyik, bu tasarının Türkiye’nin enerji siyaseti açısından önemli bir iyileşme sağlamadığını vurguladı. Alageyik, özellikle fosil yakıtlardan çıkışı hedefleyen bir planın olmaması nedeniyle, tasarının “İklim Kanunu” değil, “iklimi değiştirme kanunu” olarak nitelendirdi.
Alageyik’in yaptığı açıklamalar, AK Parti (AKP) hükümeti döneminde Türkiye’nin enerji ithalatının miktar olarak 10 kat arttığını ortaya koyuyor. Sadece enerji ithalatı değil, aynı zamanda sera gazı emisyonlarının da iki katına çıkarak önemli bir çevresel soruna yol açtığını ifade etti. Bu bağlamda, önerilen kanun tasarısının, Türkiye’nin enerjideki ithalata bağımlılığını artıracağı ve genel halkın elektrik ve doğalgaz faturalarını kabartacağı yönünde öngörülerde bulundu.
Boykot Çağrıları ve Eleştiriler
Kanun teklifi, AKP milletvekillerinin imzasıyla şubat ayında TBMM Çevre Komisyonu’nda kabul edilmişti. Ancak, bu tasarı ile ilgili eleştiriler sürüyor. Özellikle çevre kuruluşları, tasarının Türkiye’nin fosil yakıtlardan çıkış planı sunmadığı ve sera gazı salınımını azaltmayı hedeflemediği için gerekli değil, yetersiz olduğunu savunuyorlar. Bu bağlamda, çevre örgütleri milletvekillerine “oylamayı boykot edin” çağrısında bulunuyor.
Bu durum, çevre sorunlarının genellikle siyasi bir irade gerektirdiğini ve iklim değişikliğine karşı gerçek bir mücadele için daha kapsamlı ve bilimsel temellere dayanan politikaların uygulanması gerektiğini ortaya koyuyor. Özellikle iklim değişikliğiyle ilgili alınan kararların yalnızca ekonomik boyutta ele alınması, çevresel sürdürülebilirlik açısından ciddi tehditler oluşturuyor.
Enerji Politikaları ve Gelecek
Uzmanların değerlendirmelerine göre, Türkiye’nin enerji politikalarının daha çevre dostu bir hale gelmesi için kapsamlı bir stratejiye ihtiyacı bulunuyor. Önder Alageyik gibi uzmanlar, fosil yakıtların kullanılmasının azaltılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmenin şart olduğunu vurguluyorlar. Ancak mevcut iklim kanunu tasarısı, bu hedeflerin uzağında kalıyor ve bu da halkın yanı sıra çevre savunucuları tarafından kaygı verici bir durum olarak değerlendiriliyor.
Özellikle, Türkiye’nin iklim hedeflerini gerçekleştirebilmesi için, enerji verimliliği açısından iyileştirmelerin yanı sıra, fosil yakıt bağımlılığını azaltacak somut adımların atılması gerektiği ifade ediliyor. Bu nedenle, önerilen kanun tasarısının, uzun vadede hem çevresel hem de ekonomik sonuçları göz önüne alındığında, daha ciddi bir yeniden değerlendirilmeye tabi tutulması gerektiği vurgulanıyor. Bu bağlamda, Türkiye’nin enerji politikalarının, yerel enerji üretimini destekleyecek, yenilenebilir kaynakları teşvik edecek ve sürdürülebilir gelişimi önceleyecek şekilde yapılandırılması gerekmektedir.
Sonuç
Sonuç olarak, TBMM Genel Kurulu’nda tartışılan iklim kanunu tasarısı, ekonomik kaygılarla şekillendirilmiş bir yaklaşım olarak eleştiriliyor. Enerji ve İklim Uzmanı Önder Alageyik’in görüşleri, yasa teklifinin Türkiye’nin enerji bağımlılığını artıracağı ve çevresel etkilerin göz ardı edildiği bir yaklaşım olduğunu göstermektedir. Çevre örgütlerinin boykot çağrıları ve milletvekillerinin eleştirileri, gelecekte daha sürdürülebilir bir enerji politikası sağlamak ve çevreyi korum
