Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda görülen İklim Kanunu Teklifi, yapılan tartışmaların ardından tekrar komisyona sevk edildi. Bu gelişme, özellikle muhalefet partileri ve sivil toplum kuruluşlarının gösterdiği etkili direniş sonucunda gerçekleşti. Genel Kurulda, özellikle Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) temsilcisi Murat Emir, iklim kanununun geri çekilmesine ilişkin bir açıklama yaptı. Emir, bu durumun önemli bir gelişme olduğunu belirterek, “Umarız bu kez AKP grubu eleştirilere kulak veren ve bilimsel verileri önceleyen bir tutum sergiler,” dedi.
Çeşitli muhalefet gruplarından gelen eleştiriler, iklim değişikliği ile mücadelede gerekli olan yasaların etkisiz kaldığını ve bu durumun piyasa ve patronlar lehine bir sonuç yaratacağını savunuyor. DEM Parti ise kanun taslağına ilişkin kendi görüşlerini açıkladı ve bu görüşlerin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini öne sürdü.
İklim değişikliği, günümüzün en ciddi küresel sorunlarından biri olarak kabul ediliyor ve bununla ilgili yasal düzenlemelerin önemi her geçen gün artıyor. Ancak mevcut iklim kanunu teklifinin yeterince bilimsel temellere dayandırılmadığı ve toplumun ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğu eleştirileri, muhalefetin en güçlü argümanları arasında yer alıyor. Murat Emir de bu bağlamda, iklim konusunda atılacak adımların sadece hükümetin değil, aynı zamanda tüm toplumun el birliğiyle gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Üniversiteliler bu köyde buluşuyor, çok önemli isimler bilimi gönüllü paylaşıyor
|
Geri çekilen İklim Kanunu Teklifi, pek çok çevre aktivisti ve uzman tarafından yakından takip edilmektedir. İklim değişikliği üzerine yapılan bilimsel çalışmaların gösterdiği üzere, acil önlemler alınmadığı takdirde, ülke ve dünya genelinde önemli olumsuz etkilerin ve felaketlerin yaşanması kaçınılmazdır. Bu bağlamda TBMM’nin alacağı kararların yalnızca kısa vadede değil, uzun vadede de çevre sağlığı ve toplumun refahı açısından kritik öneme sahip olacağı anlaşılmaktadır.
Meclis’teki görüşmeler esnasında, başka partilerden de benzer eleştiriler geldi. Uzmanlar, iklim kanununun mutlaka daha kapsamlı bir hale getirilmesi gerektiğini, bunun için de halka açık bir tartışma ortamının oluşturulması gerektiği üzerinde durdu. Özellikle sivil toplum kuruluşlarının ve üniversitelerin katkılarının önemine vurgu yaptılar. İklim sorunlarının, yalnızca devletin ve kuruluşların değil, tüm toplumsal kesimlerin ortak bir şekilde ele alması gereken bir konu olduğunu belirttiler.
Ayrıca, iklim değişikliği ve çevre koruma konularında atılacak adımların sadece siyasetle sınırlı kalmaması gerektiği, aynı zamanda ekonomik, sosyal ve toplumsal boyutlarının da göz önünde bulundurulması gerektiği dile getirilmektedir. Geri çekilen İklim Kanunu hakkında daha fazla tartışma yapılması ve bu tartışmaların kamuoyuna açılması gerektiği, birçok uzman tarafından tekrarlanan öneriler arasında yer almaktadır.
Tüm bu gelişmeler ışığında, TBMM’de temsil edilen
