İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik gerçekleştirilen büyük yolsuzluk ve terör soruşturmasının hemen sonrasında, Flu TV’nin sahibi olan İlker Canikligil’in AK Partili vatandaşlara ve İslam’a yönelik son derece çirkin ve alçakça yorumlarda bulunması dikkat çekti. Canikligil’in yaptığı bu açıklamalar, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı ve birçok kişi tarafından tepki topladı.
Canikligil, sosyal medya platformu X üzerindeki hesabından gerçekleştirdiği paylaşımında, “Siyasal İslam yok sayılmalı ve peyderpey yok edilmelidir. Ciddiye alınacak bir tarafı yoktur.” şeklinde ifadeler kullandı. Bu sözler, toplumu kutuplaştırmayı ve provokatif bir atmosferin oluşmasına zemin sağlamayı hedeflediği düşünülen bir yaklaşım olarak değerlendirildi. Söz konusu paylaşım, birçok kesimden gelen eleştirileri de beraberinde getirdi.
İlker Canikligil’in bir diğer skandal açıklaması ise “Execute Order 66” ifadesi üzerineydi. Radikal ve ötekileştirici bir dil kullanan Canikligil, bu ifadesiyle Müslümanlara ve AK Partililere yönelik aşağılayıcı bir benzetme yaparak halkın duygularıyla oynadı. “Execute Order 66” ifadesi, ünlü Star Wars serisinde yer alan bir sahneye atıfta bulunuyor. Bu sahnede, cumhuriyetçi güçlerin, farklı etnik gruplara ve kendileriyle aynı düşünmeyen insanlara eş zamanlı bir saldırı başlatmaları ve katliam gerçekleştirmeleri anlatılmaktadır.
Canikligil, bu terimi kullanarak adeta Müslümanlara ve AK Partililere karşı bir saldırı çağrısında bulundu. Bu açıklamanın ardından sosyal medyada ilgi ve tepki topladı. Özellikle Müslüman toplumu ve AK Partili vatandaşlar tarafından, bu tür bir söylemin kabul edilemez olduğu ve provokatif anlamlar taşıdığı vurgulandı. Bu bağlamda, Canikligil’in sahibi olduğu Flu TV ve açıklamaları sıklıkla tartışma konusu haline geldi.
İlker Canikligil’in yaptığı bu açıklamalara gelen tepkiler çığ gibi büyüdü. Çok sayıda kullanıcı, onun bu provokatif yaklaşımını kınayan yorumlar paylaştı ve Canikligil’in açıklamalarının tehlikeli bir dil içerdiğini belirtti. Bu bağlamda, Canikligil’in toplumda ne kadar derin kırılmalara neden olabileceği konusunu da gündeme getirdi. Özellikle bu tür bir dilin toplumu kutuplaştırma potansiyeli taşıdığı eleştirildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İlker Canikligil’in sosyal medya üzerinden yaptığı bu açıklamalar nedeniyle harekete geçerek bir soruşturma başlattı. Canikligil’in bu paylaşımları, “Suç işlemeye alenen tahrik” ve “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” suçlarından incelenmeye başlandı. Bu nedenle Canikligil, soruşturma kapsamında gözaltına alındı.
Bu olay, Türkiye’de sosyal medya kullanımının ne kadar önemli ve dikkatli bir şekilde ele alınması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle toplumda yarattığı etki ve bu tür provokatif söylemlerin tehlikesi, sosyal medyanın sadece bir iletişim aracı olmanın ötesinde, aynı zamanda toplumsal barış ve huzurun tehdit altında olduğu noktasını da gündeme getirdi. Böylece, bu tarz breşçilerin toplumda ne gibi derin yaralar açabileceği ve hangi sonuçları doğurabileceği üzerinde düşünülmesi gerektiği bir kez daha vurgulanmış oldu.
Bu tür olayların yaşanmaması ve toplumun herhangi bir kesiminin hedef alınmaması adına, sosyal medyada daha dikkatli bir dil kullanımı ve provokatif söylemlerden kaçınılması gerektiği görüşü, toplumun farklı kesimlerinde yaygın bir şekilde benimsenmeye devam ediyor. Canikligil’in yaptığı açıklamalar, sosyal medyada kabul edilemez içeriklerin nerelere varabileceğini gösterirken, bu durum aynı zamanda toplumda daha fazla uzlaşma ve hoşgörü kültürünün gelişmesi gerektiğini de ortaya koyuyor.
