“`html
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in “tehdit edilmesi” ve bazı soruşturmalarda görevli bilirkişilerin “hedef göstererek yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs ettiği” iddialarıyla ilgili olarak bugün iki ayrı soruşturma çerçevesinde ifade vermeye hazırlanıyor. İmamoğlu’nun vereceği ifade, Türkiye’nin siyasi gündeminde önemli bir yer tutarken, hem hukuki hem de siyasi boyutlarıyla dikkat çekiyor.
Bu kritik ifade alma sürecine çeşitli muhalefet partileri de destek verecek. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Demokrasi ve Progress Partisi (DEVA) ve Gelecek Partisi, adliye önünde bir araya gelerek İmamoğlu’na dayanışma gösterecek. Toplumsal bir dayanışma eylemi olarak öne çıkan bu durum, siyasi partilerin birlikteliğini sağlarken, İmamoğlu’nun yalnız olmadığını vurgulamayı da amaçlıyor.
İMAMOĞLU ÇAĞLAYAN’A ÇAĞIRMIŞTI
İmamoğlu, ifade işlemiyle ilgili olarak, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda önemli mesajlar iletti. “Bu kötü gidişata dur demek için partimiz yola çıktı. Bu dibe vuruştan kurtulmanın tek yolu seçimdir. Erken seçim.” ifadelerini kullanan İmamoğlu, halkın iradesinin yansıtılması gerektiğini belirtti. Sözlerine devam eden İmamoğlu, “Bu yüzden Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel, partimiz için son derece demokratik bir cumhurbaşkanı adayı belirleme süreci başlattı.” dedi. Bu tür çağrılar, muhalefetin nasıl bir strateji izlediği konusunda fikir vermekle birlikte, toplumsal bir hareketin başlangıcını da simgelemekte.
İmamoğlu’nun ifadesine ilişkin kaygılarını dile getirdiği diğer bir noktaysa halkın sesi oldu. “Sabah Çağlayan Adliyesi’nde olacağım.” diyen İmamoğlu, yargının bağımsız olması gerektiğinin altını çizerek, “Herkesin adalete güvenebilmesi için ifadem alınacak. Ama yarın sadece benden ifade alınmayacak.” şeklinde konuştu. Burada, toplumsal bir çağrının yanı sıra, bireylerin seslerinin yargı yoluyla duyulması gereğini vurgulamakta.
ÖZEL’DEN ÇAĞRI
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de İmamoğlu’na destek verdiği bir açıklama ile durumu değerlendirdi. “Yarın biliyorsunuz Ekrem İmamoğlu ifadeye çağırıldı.” diyerek, durumun ciddiyetine dikkat çekti. Özel, “Ekrem İmamoğlu, Trabzonlu bir belediye başkanı olarak, Hasan Amca’nın oğlu Ekrem Bey olarak değil; bütün İstanbul’un ‘Çalmadan, çırpmadan, israf etmeden, hakkaniyetle bu şehri yönet’ diye emanet ettiği o şehrin emin insanı ifadeye çağrılıyor.” sözleriyle, İmamoğlu’nun belediye başkanlığı sürecindeki başarılarını vurguladı.
Ekrem İmamoğlu’na oy verenleri ve bu durumu bir haksızlık olarak gören herkesi “Bu ülkenin geleceğinin teminatı” şeklinde tanımlaması, siyasetin toplumsal bir refleks olarak nasıl işlediğine dair önemli bir gözlem sunuyor. “O yüzden ben İstanbul’u yarın ifade vermeye çağırıyorum.” diyerek, çağrısına sonlandıran Özel, muhalefetin bu süreçte birlik olmasını sağlayan unsurlardan biri olarak öne çıkmakta.
Tüm bu gelişmeler, Türkiye’deki siyasal atmosferin ne denli gergin olduğu ve muhalefetin iktidara karşı nasıl bir duruş sergilediği konusunda önemli ipuçları vermekte. İmamoğlu’nun durumu, sadece yer