İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Baykar CEO’su Haluk Bayraktar arasında, sosyal medya üzerinden yapılan bir paylaşım nedeniyle başlayan gerginlik, mahkeme kararına taşındı. İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesi, Haluk Bayraktar’ın İmamoğlu’na karşı sarf ettiği sözleri hakaret olarak değerlendirerek, Bayraktar’a 15 bin TL manevi tazminat ödemesine hükmetti. Mahkemenin kararının gerekçesi, önümüzdeki bir ay içerisinde açıklanacak.
Olay, geçtiğimiz Nisan ayında yaşandı. Bu dönemde Haluk Bayraktar, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı bir paylaşımda İmamoğlu’nu ağır dille eleştirmişti. Bayraktar’ın paylaşımı, “Bu PKK’lıları besleyen Ekrem İmamoğlu’na sesleniyorum: Tasmalı köpeklerini saldırtmayı bırak. Yalandan başka söyleyecek lafın varsa, mertçe yüzümüze söyle de cevabını verelim.” şeklindeydi. Bu ifadeler iki taraf arasındaki gerilimi artırdı.
İBB’den sert yanıt ve hukuki hamle
Bayraktar’ın bu sözleri, İBB tarafından şiddetle kınandı. Belediyeden yapılan açıklamada, söz konusu paylaşımın iftira içerdiği vurgulanarak, bu sebeple hukuki sürecin başlatılacağı belirtildi. Açıklamada, “Ramazan ayında bile iftira ve kumpastan geri durmayanların bayramda da aynı kötülüklere devam etmesine şaşırmıyoruz.” denildi. Bu açıklama sonrası, Haluk Bayraktar hakkında hakaretten dolayı tazminat davası açıldı.
Mahkemenin kararı ve tazminat süreci
Bugün, mahkemede görülen duruşmaya tarafların avukatları katıldı. Ekrem İmamoğlu’nun avukatı duruşmada, “Müvekkilim ne PKK ne de başka bir terör örgütü ile ilişkilidir. Bu iddialar tamamen asılsızdır.” diyerek, davanın kabul edilmesini talep etti. Diğer yandan Haluk Bayraktar’ın avukatı, müvekkilinin ifadelerinin eleştiri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği yönünde savunma yaptı. Ancak mahkeme, hakaret eylemini sabit görerek Haluk Bayraktar’ı, yasal faiziyle birlikte 15 bin TL tazminat ödemeye mahkum etti.
Tarafların karara itiraz hakkı ise bulunuyor ve bu durumu istinaf mahkemesinde değerlendirebilirler. Bu dava, sadece kişisel bir hakaret meselesi değil, aynı zamanda ifade özgürlüğü ve sosyal medya üzerinden yapılan eleştirilerin sınırları açısından da önem taşıyor. İlgili süreç, Türkiye’de kamu figürleri arasındaki çatışmaların yargı sürecine nasıl taşındığını da gözler önüne seriyor.
2024’ün gözden kaçan 26 dizi ve filmi |