Haber7
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 87 kişi, “suç örgütü yöneticisi olmak”, “suç örgütüne üye olmak”, “irtikâp”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” suçlamalarıyla gözaltına alındı. Bu operasyon, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatıldı ve İmamoğlu’nun “suç örgütü yöneticisi” olarak tanımlanması dikkat çekti. Gözaltı süresi devam eden bu süreçte, muhalif kesim, İmamoğlu’nun Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Cumhurbaşkanı adaylığının engellenmesi amacıyla gözaltına alındığına dair bir algı oluşturmaya devam ediyor.
İsrail Medyasından Türkiye’de Kaos Algısı
Türkiye’nin dış politikalarındaki başarılarına duyulan rahatsızlık, İsrail medyasını çeşitli algı operasyonlarına yönlendirdi. Bu çerçevede, Türkiye’nin farklı yerlerinde eylem yapıldığına dair yalan beyanlar ortaya çıktı. Özellikle N12 isimli ünlü yayın kuruluşu, Papa Francis’in Doğu Timor ziyaretine ait olan görüntüleri İstanbul’da yaşanan protestolar olarak servis etme çabası içerisine girdi. Bu olay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı yapılan bir kargaşa yaratma algısıyla örtüşüyordu.
Rus Basını Eski Videoları Yeniymiş Gibi Paylaştı
Rusya, Suriye’deki askeri kayıplarının ardından Ukrayna Savaşı’na yönelmişken, Türkiye’nin iç siyasetinde kendi çıkarlarını gözeten hareketler içerisinde bulundu. Rusya’nın devlet destekli Uluslararası Haber Ajansı RT, 1 Kasım 2024 tarihinde meydana gelen bir tren kazasında 15 kişinin hayatını kaybetmesi sonrasında Sırbistan Başbakanı Milos Vucevic’in istifası için yapılan protestoları İstanbul’daki eylemler olarak gösterdi. Ayrıca, RT’nin sosyal medya kanalı X, 2014 yılında İstanbul’un Ok Meydanı’nda yaşanan izinsiz gösterilere ait eski videoları, Türkiye’deki milletvekillerinin ayaklandığı ve ülkenin savaş alanına döndüğü şeklinde bir algı yaratmak amacıyla paylaştı.
Reuters Gezi Zihniyetiyle Hareket Etti
Batı medyasının özellikle Türkiye’nin iç işlerine karışma çabaları, son olaylarda daha da belirgin hale geldi. Londra merkezli Reuters, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından İstanbul Belediye Binası önünde ve Vatan Caddesi’nde toplanan kalabalığı, 3 ve 4 saat boyunca iki ayrı canlı yayınla dünya ile paylaştı. Bu canlı yayınlarda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve Türk hukukunu protesto eden grupların eylemleri sergilendi. Reuters, geçmişte de Gezi Parkı protestolarında benzer bir tavırla, Taksim’deki olayları sürekli olarak canlı yayında aktarma çabası içine girmişti.
Tüm bu gelişmeler, Türkiye’deki siyasi iklimin ne denli gerilimli olduğunu gözler önüne seriyor. İç siyasette yaşanan bu tür olayların, uluslararası medya ve devletler tarafından nasıl bir algıyla sunulmak istendiği dikkat çekici. Özellikle muhalefet partilerinin temsilcisi olan İmamoğlu’nun gözaltına alınması, sosyal medya ve uluslararası basın aracılığıyla dizayn edilen bir narrative’nin parçası haline gelmiş durumda. Bu süreç, Türk siyaseti üzerinde dış tepkilerin nasıl döngüsel etkiler yarattığını gösteriyor.
İmamoğlu’nun durumuna dair Türkiye’deki siyasi yelpazede hem destekçiler hem de karşıtlar arasında büyük bir bölünme yaşanıyor. Muhalefet, iktidarın bu tür operasyonlarını demokratikleşme adına bir tehdit olarak değerl