İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 99 şüpheli hakkında birçok suçlamayla ilgili geniş bir soruşturma başlattı. Bu suçlamalar arasında “suç örgütü yöneticisi olmak”, “suç örgütüne üye olmak”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” yer almaktadır. Soruşturma kapsamında tanık olarak dinlenen M.A.İ, Capacity Alışveriş Merkezi’nin avukatı olduğunu belirterek, otopark ruhsatlandırması süreci hakkında önemli bilgiler paylaştı.
M.A.İ, belediyeden gelen talep üzerine müvekkillerinin otopark mühürleme sürecine dair hukuka aykırı uygulamalara maruz kaldıklarını aktardı. “Eski tarihli bir mühür kullanıldığını fark ettik ve tespitler yaptık. Yerel seçimlerden sonra binanın evraklarını inceledik. İmar afından yararlanıp harçların ödendiğini gördük. İmarın kurallarına uygun olduğuna dair bir mimar olan Sefer Kocabaş’tan belgelendirme istemiştik. Sefer Bey, gerekli incelemeleri yaptıktan sonra binanın kurallara uygun olduğunu doğruladı. Ardından Ali Rıza Akyüz ile görüştüğümüzde, belediyenin zorda olduğunu, paraya ihtiyaç duyduğunu ve projelerin devamı için destek istemek gerektiğini söylediler.”
“Biz, yalnızca hukuka uygun taleplere yardımcı olabileceğimizi ifade ederek belediyeden ayrıldık.” diyen tanık, yaklaşık on gün sonra Ali Rıza Akyüz tarafından tekrar davet edildiğini bildirdi. M.A.İ, bu görüşmede karşılaştıkları Ertan Yıldız’ın, İBB iştiraklerinin yönetim kurulu başkanı olduğunu ve benzer taleplerin yine kendilerine iletildiğini ifade etti. Bu süreçlerin ilerleyen zamanlarında M.A.İ, Süleyman Atik’ten gelen aramalarla Maslak’taki bir daireye çağırıldıkları bir durumu da anlatıyor: “Görüşme sırasında Atik, 5 milyon dolar talep ettiğini ve bunun taksitlendirilmesine yardımcı olabileceğini belirtti. Elimdeki belgelerle bu talebin hukuka aykırı olduğu belirttim ve teklifinizi reddediyorum dedim.”
Tanığın ifadesine göre, bu görüşmenin üzerinden birkaç gün geçtikten sonra Süleyman Atik kendisini yeniden arayıp görüşmek üzere çağırdı. M.A.İ, kendilerine sağlanan bu ‘imkanın’ gerçekten de hukuka uygun olmadığını savunarak, “İlgili görüşmenin ardından ofisimize geldiklerinde ‘Size son bir şans, ne diyorsunuz?’ dediler. Net bir şekilde tavrımızın değişmediğini ve bu hukuksuz talepleri kabul etmediklerimizi söyledim” diyerek hukuki sürecin yönetimine ilişkin endişe duydularını vurguladı.
Tanık, görüşmelerin akabinde alışveriş merkezi hakkında yıkım kararı verildiğini de bildirerek, bu karar üzerinde yürütmeyi durdurma talep ettiklerini belirtti. “Para cezasıyla ilgili henüz bir karar verilmedi.” ifadesini kullandı. Soruşturmanın ilerleyen aşamalarında başka bir tanık E.Ç.’nin ifadesi de dikkat çekti. E.Ç., CHP Muş İl Gençlik Kolları Başkanlığı görevini üstlendikten sonra partiden resmi olarak ayrıldığını fakat partinin uygulamalarını yakından takip ettiğini belirtti. Bu bağlamda, Ekrem İmamoğlu ve CHP’nin usulsüzlükleriyle ilgili gözlemlerini kamuoyuyla paylaşmaya karar verdi.
E.Ç., CHP Kurultayı sırasında Marriot Otel’de gerçekleşen bir toplantıda, Özgür Çelik ve Özgür Karabat ile birlikte bulunduğunu iddia ederek, “Yanlarında delegelere vermek üzere getirdikleri çantalar dolusu para vardı. Seçimi Özgür Özel kazansın diye delegelere para dağıttılar” dedi. Bu durumun yaşandığına bizzat şahit olduğunu belirten E.Ç., bu süreçte bazı delegelere rüşvet olarak nitelendirilebilecek ödemelerin yapıldığını da belirtti. “Ö
