Ekrem İmamoğlu, Türkiye’nin önemli şehirlerinden biri olan İstanbul’un mevcut belediye başkanı olarak, çıkar amaçlı suç örgütü liderliği ile ilgili bir terör soruşturması kapsamında ifade vermeye çağrıldı. İmamoğlu, bu süreçte toplamda 121 sayfalık bir ifade sunmuş ve ifadesinin alınması 4 saat 15 dakika sürmüştür. İfadede, kendisine “Doğan”, “Çınar” ve “Meşe” kod adlı gizli tanıkların beyanlarına dair sorular yöneltilmiştir. İmamoğlu, kendisine yöneltilen suçlamalara yönelik olarak “Muhatap almıyorum, tüm isnatları şiddetle reddediyorum” şeklinde yanıt vermiştir.
İmamoğlu’nun ifadesine dair bir diğer önemli nokta, kendisine yöneltilen MASAK raporuyla ilgili sorulara yanıt verememesi olmuştur. İmamoğlu, bu raporun kendisine ulaşmadığını ve bu nedenle inceleme yapamadığını, dolayısıyla bu konudaki sorulara da cevap vermeyeceğini açıklamıştır.
İfade sürecinde İmamoğlu’nun karşısına çıkan sorulardan biri, belirli ihalelerle bağlantılıydı. İmamoğlu’na, “18.01.2024 tarihinde Eyüp Subaşı, Fatih Keleş, Murat Ongun, Murat Kapki ve Necati Özkan ile baz kayıtlarınızın bulunduğu anlaşılmıştır. Bunun sebebi nedir?” şeklinde bir soru yöneltildi. İmamoğlu, “Belediye başkanı olduğum için hizmet sebebiyle İstanbul’da sürekli hareket halindeyim. Bu sebeple farklı ilçelerde farklı saatlerde bulunabilirim. Soruyu anlamlandıramıyorum.” diyerek durumu açıklamaya çalıştı.
Devamında, kendisine İmamoğlu İnşaat’a ait bir arsanın bir reklam firmasına satılmasının ardından bu arsaya İmamoğlu İnşaat’a ait bir projenin gerçekleştirilmesinin nedeninin sorulduğu belirtildi. İmamoğlu bu konuda da, “Soruya dayanak MASAK raporu tarafıma ibraz edilmediği için tüm ayrıntılara sahip değilim. Ancak sorudaki çelişki dahi bu soruşturmada güdülen amacın gerekçeye ulaşmaktan çok karalamaya ve suç üretmeye yönelik olduğunu apaçık ortaya koymaktadır.” şeklinde bir yanıt verdi.
Buna ek olarak, İmamoğlu’nun kişisel verilerle ilgili sorulara da açıklama getirmesi gerekti. Bu konuya yönelik olarak, “İstanbul Senin Uygulaması 16 milyon İstanbullunun dağınık hizmet alanıyla ilgili uygulamalarının tamamının birleştiği bir uygulamadır. Uluslararası alanda çok beğeni kazandı. Yanlış bilmiyorsam 6 milyon kişi tarafından indirildi. Bu konudaki teknik bilgiler kuşkusuz tarafımca bilinemez.” dedi. Ayrıca, eğer ilgili birimlere yazı yazılsaydı, teknik konulardaki bilgilere kolayca ulaşılabileceğini vurguladı.
İmamoğlu, ifade sırasında duyduğu üzüntüyü dile getirerek, Türkiye’nin hem ulusal hem de uluslararası birçok önemli sorunu varken, kendisine yöneltilen bu soruların mesnetsiz olduğunu düşündüğünü belirtti. “Kumpas, uydurma, yalan ve komplo teorilerinden oluşan mesnetsiz suç isnatları ile gözaltına alındığım an itibariyle Türkiye’nin ve dünyanın gündemine düşmüş olmak, ülkemizin itibarının ciddi zarar görmesi, demokrasi ve adaletin zedelendiğinin yaşanması çok üzücüdür.” dedi. İmamoğlu, bu kötü niyetli suçlamaların karşısında duracağını ve bu suçlamaları hazırlayanlar hakkında yasal haklarını sonuna kadar arayacağını, bunun mücadelesini vereceğini ifade etti.
Sonuç olarak, İmamoğlu’nun durumu, Türkiye’de ve özellikle İstanbul’da önemli bir gündem maddesi haline gelmiştir. İfade vermesiyle birlikte yaşanan bu süreç, belediye başkanlığı süreci, Türkiye’nin mevcut siyasi atmosferi ve özellikle muhalefetle iktidar arasında yaşanan sorunlar açısından oldukça dikkat çekicidir. İmamoğlu’nun karşılaştığı bu durum, aynı zamanda toplumda adalet aray