Türkiye’de, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 18 Mart 2025 akşamı diplomasının iptal edilmesi ve bunun hemen ardından gözaltına alınması, piyasalarda büyük dalgalanmalara sebep oldu. Bu gelişmeler, ekonomik istikrarı sarsarken, piyasalarda özellikle döviz ve borsa üzerinde olumsuz etkilere yol açtı.
O gece dolar/TL, 42 seviyelerini görerek anlık bir rekor kırdı. Euro/TL ise 45 seviyelerine kadar çıktı. Ancak piyasalarda yaşanan sert dalgalanmanın ardından, bazı dengelemeler gözlemlenmeye başlandı. Bunun yanı sıra, Borsa İstanbul’da Bankacılık endeksi ciddi kayıplar yaşadı. Doların 30 dakika içinde kademe kademe artması, piyasalardaki belirsizliğin ve volatilitenin artmasına yol açtı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) verilerine göre, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındığı Çarşamba günü, Merkez Bankası’nın net döviz pozisyonu 11.2 milyar dolar azaldı. Bu azalma, özellikle piyasalarda bir panik havası oluşturdu ve yatırımcıların güvenli liman arayışına yönelmelerine sebep oldu.
Bankacıların belirttiği bazı detaylar, Çarşamba gününe ait işlemler sebebiyle net döviz pozisyonundaki azalışın 11.176 milyar dolar olduğunu ortaya koydu. Bankacılara göre, bu düşüşün büyük kısmı, Çarşamba günü öğleden önce yapılan döviz satışlarından kaynaklanmakta. Bununla birlikte, düşüşün bir kısmının diğer rutin işlemlerden kaynaklandığı da ifade ediliyor.
Döviz piyasalarındaki bu ani değişiklerin arkasında, Çarşamba günü gerçekleşen yaklaşık 10 milyar dolarlık döviz satışının olduğu tahmin ediliyor. Bankacılar, döviz satışlarının 8-11 milyar dolar arasında bir seviyede olduğunu düşünmekteydi. Dolar/TL’nin, aylardır süregelen sakin ve istikrarlı seyrinin ardından, Çarşamba günü yeni bir rekor seviyeye olan 42’ye yükselmesi, işlemciler arasında ciddi bir tepkiye yol açtı. Dolar, TCMB’nin yaklaşık 10 milyar dolara yakın döviz satışına gitmesinin ardından, günü 38 seviyelerinde kapattı.
Merkez Bankası, bu hafta döviz satışının yanı sıra, araya sıkılaştırma kararı alarak dikkat çekti. TCMB’nin attığı diğer önemli adımlar arasında, TL uzlaşmalı vadeli döviz satım işlemlerine başlanması ve sterilizasyon araçlarına eklenen 56 gün vadeli depo ihalesinin düzenlenmesi yer aldı. Bu önlemler, ekonomik durumu düzeltme adına atılan adımlar olarak yorumlandı.
Kur, 18 Mart 2025 tarihi itibarıyla saat 15:05’e gelindiğinde 38 civarında yatay olarak seyretmeye devam etti. Bu seviyeye göre TL’nin yılbaşından beri kayıpları yüzde 6.7 oranına ulaştı. Daha önceleri, 2024 yılını yüzde 16.5 ile sınırlı bir kayıpla tamamlamıştı. Bu veriler, piyasalardaki güven endeksinin ne denli sarsıldığını gözler önüne seriyor.
Özellikle Ekrem İmamoğlu gibi yüksek profilli bir ismin gözaltına alınması, siyasetin ekonomi üzerinde etkili olabileceğine dair kaygıları artırdı. Bu durum, yatırımcıların belirsizliğe neden olan süreçleri daha dikkatle izlemelerine yol açtı. Bu nedenle, piyasalar üzerindeki etkilerini yansıtmak açısından İmamoğlu’nun durumu bir barometre gibi işlev gördü.
Bilanço verileri ve bankacıların hesaplamaları, gözaltına alma ve dolaylı olarak piyasalardaki dalgalanmaların etkilerini net bir şekilde ortaya koydu. Bankacılar, piyasalarda bir bel