“`html
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilen Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda ilk oturum gerçekleştirildi. Bu oturum, sadece siyasi bir tartışma değil, aynı zamanda toplumsal bir mesajın da iletilmesine sahne oldu.
Meclis oturumunda CHP grubu, İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu’nun resimlerinin yer aldığı dövizleri sıralarına koyarak protesto gerçekleştirdi. Bu dövizlerde ‘yılgınlık yok’ ve ‘ya hep beraber ya hiçbirimiz’ ifadeleri dikkat çekti. Bu durum, meclisteki gergin atmosferin bir göstergesi olarak yorumlandı.
PROTESTOCULARA ‘EŞKIYA’ DEDİ
Toplantı sırasında AKP İstanbul Milletvekili ve Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, gündem dışı bir söz alarak İmamoğlu’na karşı düzenlenen protestolar hakkında eleştirilerde bulundu. Yüksel, birçok şehirde gerçekleşen eylemlerine “kanunsuz” olarak nitelendirirken, bu eylemlere katılan protestocuları da “eşkıya” olarak tanımladı. Bu sözler, CHP’li milletvekillerinin tepkisini çekti. Tepkiler, CHP’li vekillerin sıralara vurarak karşılık vermesiyle ortaya çıktı.
Cüneyt Yüksel, konuşmasında, Türkiye’nin hukuk kurallarına göre yönetilen demokratik bir devlet olduğunu vurguladı. Devletin kurumlarına, yargı organlarına ve kamu düzenine saygı gösterilmesinin demokrasinin temel taşlarından biri olduğuna dikkat çekti. Ayrıca, demokratik ve barışçıl protesto hakkının mevcut olduğunu kabul etti fakat bu protestoların şiddete dönüşmesini ve milli güvenliği tehdit etmesini kabul edilemez bulduğunu ifade etti.
EMİR: ŞUURLU BİR KONUŞMA BEKLERDİK
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Cüneyt Yüksel’in bu sözlerine karşılık vererek sert bir eleştiride bulundu. Emir, Yüksel’den daha basiretli ve şuurlu bir konuşma beklediklerini dile getirdi. Emir, Yüksel’in söylemlerini eleştirerek, “Bugün biz burada çok daha basiretsiz konuşmalara hazırlanmıştık ama Cüneyt Beyden eğitimine de istinaden daha basiretli ve şuurlu bir konuşma beklerdik” dedi.
Murat Emir, Yüksel’in yaptığı açıklamaların yanlış olduğunu vurgulayarak, toplumsal muhalefetin 19 Mart darbesine karşı ayağa kalktığını ifade etti. Emir, “Siz halktan korktuğunuz için bu mitingleri kriminalize etmeye çalışıyorsunuz. Ama başaramazsınız, her zaman yaptığınız gibi” biçiminde konuştu. Ayrıca, “Bu olaylarda camide bir hadsizlik olmadı, olsaydı ilk biz müdahale ederdik. Bunları önlemesi gereken güvenlik güçleridir” diyerek, gösteri ve toplantıların bir hak olduğunu ve bunun sonrasında mahkemelere gidildiğini aktardı.
TBMM’de yaşanan bu tartışmalar, siyasi gerilimlerin yanı sıra halkın tepkilerini ifade etme biçimlerini de gözler önüne seriyor. İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlayan protestolar, toplumun siyasi iktidara karşı olan eleştirilerini ve taleplerini yansıtırken, TBMM’deki bu tartışmalar da iki ana siyasi partinin birbirlerine karşı olan duruşlarını daha net bir şekilde ortaya koydu.
Bu olaylar, Türkiye’nin siyasi gündeminde önemli bir yer tutmaya devam ederken, CHP ve AKP arasındaki çatışmanın nasıl bir seyir izleyeceği merak konusu. Cüneyt Yüksel’in yapmış olduğu açıklamalar, Türkiye’deki protesto hareketleriyle ilgili tartışmaları da