İstanbul’da Protesto Gösterimleri Sonrası Gözaltılar

İstanbul’da, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına karşı düzenlenen gösteriler sırasında polis tarafından gözaltına alınan 8 genç, “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüş” suçlamalarıyla hakim karşısına çıkarıldı. Göz altına alınan gençlerden bir kısmı serbest kalırken, çoğu tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi.

Özellikle Sabancı Üniversitesi öğrencisi olan bir gencin avukatının mahkemede yaptığı savunma dikkat çekti. Bu gencin babasının, Türkiye için önemli firkateynleri üreten bir firmanın CEO’su olduğu ve Cumhurbaşkanı ile birlikte çekilmiş bir fotoğrafının bulunduğu belirtildi. Avukat, “O gün oraya yüz bin kişi gitmişti, ancak yüz bin kişi burada değil, keşke gitmeseydi” diyerek müvekkilinin durumu için indirim isteminde bulundu. Bu genç için mahkeme, adli kontrol şartıyla tahliye kararı verdi. Ancak diğer 7 genç tutuklandı.

Benzer Durumda 19 Genç Hakim Karşısında

İstanbul’da başka bir dosyada da benzer bir durum yaşandı. 25 Mart’ta, 19 gencin “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüş” suçlamasıyla 1. Sulh Ceza Hakimliği’nde hakim karşısına çıktığı bildirildi. Bu grup içinden 17 genç için tutuklama kararı verirken, sadece 2 gencin tahliye edilmesine karar verildi. 18 yaşındaki bir üniversite öğrencisi, protesto amaçlı olarak Saraçhane’ye gitmediğini ve olaylarla herhangi bir şekilde ilgisinin olmadığını savunarak serbest bırakılmayı talep etti.

Bu öğrencinin avukatı ise mahkemeye sunduğu savunmasında şu noktalara dikkat çekti: “Müvekkilim maske takmamıştır. Kendisi dışarıdadır, eylemin içinde değildir ve hiçbir olaya karışmamıştır. Üstelik bir hafta önce Cumhurbaşkanı’nın yemeğine katılmıştır fakat sadece izlemek amacıyla oradaydı. Kaçma şüphesi yoktur ve deliller toplanmış durumda. Bu nedenle, müvekkilimin tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”

İki Genç Adli Kontrolle Tahliye Edildi

Tahliye edilen diğer gencin avukatları da, mahkemeye müvekkillerinin darp raporlarını sundu. Mahkemenin verdigi kararda, “Şüphelilerin üzerine atılı suçu işledikleri iddiasıyla tutuklanmaları istemiyle hakimliğimize sevk edilmişlerdir. Ancak, şüphelilerin savunması ve dosya kapsamı dikkate alındığında, tutuklama tedbirinin bu aşamada orantılı olmayacağına ve tutuklamadan elde edilecek faydanın adli kontrol hükümleri ile sağlanabileceğine kanaat getirilmiştir.” ifadeleri yer aldı. Mahkeme, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tutuklama talebini reddederek, şüphelinin başka bir suçtan tutuklu veya hükümlü olmaması halinde derhal serbest bırakılmasına, ayrıca şahsın CMK’nın 109-110 maddeleri uyarınca adli kontrol altına alınmasına karar verdi.