“`html
Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, adliyede iki ayrı soruşturma kapsamında ifade verdi. İfade süreçlerinin ardından İmamoğlu’nun açıklamaları dikkat çekti. Bu bağlamda, İmamoğlu’nun ifadelerinden önemli detaylar gün yüzüne çıktı.
“SORUŞTURMALARIN İÇİ BOŞ”
İmamoğlu, ifadesinde, “Dört gündür nezarette bulunan bir kişi olarak yürütülen soruşturmaların içinin boş olduğunu ve ahlak sınırlarını aşan uydurma sorularla dolduğunu” belirtti. Kendisine yöneltilen suçlamaların, en güçlü delillerinin gizli tanık ifadelerine dayandığını ifade eden İmamoğlu, “Gözaltı sürecinden 3-5 gün önce hazırlanan hatalı tespitler içeren MASAK raporlarıyla sürecin doldurulmuş olduğuna” dikkat çekti. Bu durumun, Türkiye’nin itibarını zedeleyen karanlık bir süreç olduğunu vurguladı.
“KÖTÜ EMELLERİNİN İSPATI”
Ayrıca, İmamoğlu, gözaltına alınmadan önce oluşturulan altı dava ve bu davalarda 30 yıla kadar hapis cezası isteminin kendisine yönelik kötü emellerin ispatı olduğunu söyledi. İstanbul Üniversitesi tarafından iptal edilen diplomaları ve sadece gözaltıdan bir gün önce açılan kreşlerle ilgili başlatılan soruşturmaları, kişisel saldırı olarak değerlendirip “bu kişiler” dediği muhalefet eden yapıların kötü niyetlerini ortaya koyduğunu ifade etti. İmamoğlu, bu durumu “sıradan bir hukuk meselesinin ötesinde” olarak tanımladı.
“YARGI TACİZİNE BOYUN EĞMEYECEĞİM”
İmamoğlu, “Anadolu’nun kültürünü ve devletinin birlik ve bütünlüğünü temsil eden, Trabzon’un yetiştirdiği bir çocuk olarak” yargı tacizine boyun eğmeyeceğini belirtti. Her koşulda Atatürk’ün emaneti olan ‘Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir’ ilkesini savunacağını ve bu süreçte hukuki yollarla mücadele etmeye devam edeceğini ifade etti. İmamoğlu, halkının kendisine duyduğu güvenin her zaman yanında olduğunu ve “Hakkım için ömrüm boyunca savaşacağım” diyerek, bu sürecin sadece kendisi için değil tüm millet için önemli bir hukuk mücadelesi olduğunu dile getirdi.
Milletinin, hakkını yiyenleri tanıyacak bir irfana sahip olduğunu ifade eden İmamoğlu, “Ben ‘Hak yemem, hakkımı da yedirmem’ prensibiyle hareket ediyorum ve bu ilkelerimi halkımın sesiyle dile getiriyorum” dedi. İmamoğlu, kendisine yönelik yapılan iftiraların, nihayetinde halkı tarafından geri döneceğine olan inancını dile getirerek, “Bu iftiralar milletimizin bağrındaki duvarlara çarpacak ve geri dönecektir” şeklinde konuştu.
Özetle, Ekrem İmamoğlu, yürütülen soruşturmaların arka planına ve sebeplerine ışık tutarak, kendisi üzerindeki baskıları ve ithamları güçlü bir dille reddetti. İmamoğlu’nun bu ifadeleri, Türkiye’deki siyasi ve toplumsal dinamiklerin yeniden tartışılmasına yol açabilir. Kendisi, yargı sürecinin adil yürütülmediğini, bunun izlerinin ise ülke için son derece olumsuz olduğunu savundu. Ayrıca, kendi siyasi kariyerinin ve halkla olan bağlarının olduğunu hatırlatarak ilerleyişinin devam edeceğini belirtti.
“`
