İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı bir yolsuzluk ve terör soruşturması çerçevesinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde görev yapan 48 şüpheli tutuklandı. Bu şüpheliler arasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da yer almaktadır. İmamoğlu’na yöneltilen iddialara yanıt vermek yerine, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Özgür Özel’in siyasi mandacılık stratejisi seçtiği ve Türkiye’nin sorunlarını Batı’ya şikayet etmeye başladığı öne sürülüyor. Özel, yolsuzluk iddiaları sonrasında kapı kapı dolaşarak uluslararası destek arayışında bulundu.
Özgür Özel, bu süreçte Yunanistan’ın eski Başbakanı ve Sosyalist Enternasyonal Onursal Başkanı George Papandreou ile bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, Türkiye’nin Avrupa Birliğiyle olan ilişkilerini ve iktidardaki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın izlediği politikaları eleştirdi. Özel, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefinin giderek zayıfladığını ve Erdoğan’ın attığı adımların Türkiye’yi hem Avrupa’dan hem de dünyadan kopardığını belirtti. Bu durumdan ötürü üzüntü duyduğunu ifade eden Özgür Özel, sık sık Türkiye’nin demokratik standartlarını yükseltmek için mücadelesine devam ettiğini, fakat Erdoğan’ın bu mücadeleyi sekteye uğrattığını kaydetti.
Sözlerinin devamında Özel, Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye’ye yönelik planladığı birçok ziyaretin iptal edildiğini, Antalya Diplomasi Forumu çerçevesinde yapılması beklenen görüşmelerin ise gerçekleşmediğini vurguladı. Bu durumun kendisini mutlu etmediğini, aksine Türkiye’nin Avrupa Birliği ile olan ilişkilerinin zayıflamasından endişe duyduğunu dile getirdi. Özel, Erdoğan’ın politikalarıyla Türkiye’nin uluslararası demokratik standartlarda daha da geriye düştüğünü savundu.
Özgür Özel’in ardından söz alan George Papandreou, yolsuzluktan tutuklanan Ekrem İmamoğlu’na destek vererek, bu durumun sadece Türkiye’deki bir mesele olmadığını, otokrasi ile demokrasi arasındaki bir mücadelenin parçası olduğunu ifade etti. Papandreou, “Özgür Özel ile gurur duyuyoruz, Ekrem İmamoğlu ile gurur duyuyoruz, Türk halkıyla gurur duyuyoruz. Çünkü bu mücadele hem sizin hem de bizim mücadelemiz. Bu mücadele sadece İstanbul’da değil, Atina’da ve Brüksel’de de sürdürülmektedir.” diyerek dayanışma mesajı verdi.
Papandreou’nun açıklamaları, uluslararası arenada Türkiye’deki gelişmelerin ne kadar önemli olduğunu gözler önüne serdi. Sosyalist Enternasyonal’in bir üyesi olarak, Yunanistan’daki siyasi figürlerin Türkiye’deki muhalefeti desteklemesi, siyasi ilişkilerin çapraz desteklenmesi açısından dikkat çekiyor. Bu tür dayanışma, Türkiye’deki siyasi gelişmeleri dünya gündemine taşıma konusunda hem bir fırsat hem de risk barındırıyor.
Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ile gelen bu dönem, Türkiye’de halkın iradesi ve demokrasi mücadelesinin ne kadar değerli olduğunu bir kez daha gündeme taşıdı. Özgür Özel’in Batı’dan yardım arayışı, Türkiye’deki siyasi iklimin seyrini etkileme potansiyeline sahip olabilir. Ancak, bu çabaların ne ölçüde başarılı olacağı, öncelikle uluslararası siyasetteki güç dengelerine ve Türkiye’deki kamuoyunun gelişen tutumuna bağlıdır.
Sonuç olarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki yolsuzluk ve terör soruşturması, sadece yerel bir mesele olmasının ötesinde, Türkiye’nin demokratik yapısının ve uluslararası ilişkilerinin derinlemesine bir analizini gerektiren bir durumu ifade etmektedir. Ekrem İmamoğlu’nun durumu, ülkedeki muhalefet ve iktidar ilişkilerinin yanı sıra, global siyasetteki güç dinamiklerinin de bir yansıması durumundadır. Bu açıdan bakıldığında, gelişmelerin dikkatle izlenmesi ve sorunun çözümüne yönelik adımlar atılması
