Son dakika gelişmeleri ışığında, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, İBB’ye yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında nöbetçi sulh ceza hakimliği tarafından tutuklandığı öğrenildi. Bu önemli gelişme, Türkiye’nin en büyük kentlerinden birinin yönetiminin geleceği açısından büyük bir değişiklik olarak değerlendiriliyor. Diğer yandan, İmamoğlu’nun terör suçlamasıyla ilgili olarak ise tutuksuz yargılanacağı bilgisi verildi. Bu durum, siyasi atmosferin ne denli gergin olduğunu gözler önüne seriyor.
26 Mart Çarşamba günü İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi, yeni bir başkan vekili seçmek üzere toplanacak. İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından ortaya çıkan bu durum, belediyede bir nevi güç boşluğu yaratabilir. Yeni başkan vekilinin kim olacağı merakla beklenirken, siyasi partiler arasındaki mücadelenin nasıl şekilleneceği de şimdiden tartışma konusu oldu.
Öte yandan, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diplomasında yaşanan sorunlar da dikkat çekiyor. İstanbul Üniversitesi, İmamoğlu’na ait olduğu ileri sürülen diplomayı iptal ettiğini resmen duyurdu. Bu gelişme, İmamoğlu’nun kamu nezdindeki imajını daha da olumsuz etkileyebilirken, siyasi muhalefet tarafından sıkça kullanılacak bir malzeme haline gelebilir. İmamoğlu’nun başına gelen bu talihsizliklerin arka planda nasıl bir siyasi hesaplaşma olduğunu anlamak, önümüzdeki günlerde önemli bir meseleyi oluşturacak gibi görünüyor.
CHP’de Adaylık Tartışmaları Kızışıyor
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İmamoğlu’nun yaşadığı bu duruma dair dikkat çeken bir açıklamada bulundu. Yavaş, Ankara’daki görev süresinin sonlarına geldiğini belirterek, “İkinci dönemin sonunda görevi bırakmayı düşünüyoruz. Buraya vedalaşmaya, helalleşmeye geleceğiz yine” ifadelerini kullandı. Bu sözlerin, bir veda mesajı taşımasının yanı sıra siyasi kulislerde adaylık konusunda da bir sinyal olarak yorumlandığı görülüyor.
Şu an için CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olmayı istediği bilinen Mansur Yavaş, parti içerisinde ön seçime katılmadığı için eleştirilerin hedefi oldu. Anket sonuçlarına göre adayın belirlenmesini isteyen Yavaş’ın, İmamoğlu’nun tutuklanmasından sonra “Ankara’da son dönemi” ifadesini kullanması, CHP içindeki liderlik tartışmalarında kendisine bir fırsat yaratma arayışı olarak değerlendiriliyor. İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla birlikte, Yavaş’ın adaylık ihtimalinin ne denli güçlendiği konusunda tartışmalar hız kazandı.
Ekrem İmamoğlu’nun durumu, CHP içindeki dinamikleri de etkileyebilir. İmamoğlu’nun ardında bıraktığı siyasi boşluk, birçok isim için yeni bir fırsat kapısı açabilir. İmamoğlu sonrası CHP’nin yeni liderinin kim olacağı hakkında çeşitli spekülasyonlar yapılmaya başlandı. Özellikle Mansur Yavaş’ın ismi, İmamoğlu’nun tutuklanması sonrasında daha fazla öne çıkma eğiliminde görünüyor. Bu tür olayların, CHP’nin bir sonraki seçimde güçlü bir şekilde geri dönmesi açısından ne denli etkili olacağını zamanla göreceğiz.
Özellikle İstanbul’un yönetimi, Türkiye’deki siyasi istikrarı doğrudan etkileyen bir unsur. İmamoğlu’nun tutuklanması, sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi için değil, genel siyasi iktidar dengeleri açısından da büyük bir entelektüel sorgulama yaratmış durumda. Ak Parti ile CHP arasındaki rekabetin yeniden ısıtılması, seçim bağlamında önemli bir tartışma konusu haline gelebilir. İmamoğlu’nun akıbeti, İstanbul’da ve genel olarak Türkiye’de önümüzdeki seçimlerin şekillenmesinde belirleyici unsurlardan biri olacak.
Siyasi gözlemciler, CHP’deki adaylık mücadelesinin sadece İmamoğlu ile Yavaş arasında değil, farklı isimlerin de bu yarış içinde etkili olabilecekleri bir