Ekrem İmamoğlu, “Kenti Uzlaşısı” adlı soruşturma çerçevesinde kendisine yöneltilen bir soruya verdiği yanıt ile dikkatleri üzerine çekti. Kendisine, “Terör örgütleri içerisinde aktif olarak faaliyet gösteren akrabanız veya yakınınız var mı?” şeklinde bir soru soruldu. İmamoğlu, bu soruya oldukça iddialı ve duygusal bir cevap vererek, vatanseverliğini ön plana çıkardı.
İmamoğlu, öncelikle Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve milletine olan bağlılığını dile getirerek, “Türkiye Cumhuriyet Devleti ve Milleti aşığı bir kişiyim” ifadesini kullandı. Bu sözleriyle, çok uluslu bir aileden geldiğini vurgulayarak, ailesinin de bu değerlerle yetişmiş olduğunu belirtti. Kendi vatan sevgisinin, başkaları ile kıyaslanamayacak kadar derin olduğunu ifade eden İmamoğlu, “Ben hiç kimse ile vatan sevgisi konusunda yarışmam” diyerek, kendi görüş açısını belirtti.
İmamoğlu’nun vatanseverlik konusundaki düşünceleri, yaşadığı toplumdaki tüm bireylerin de özünde birer vatansever olabileceğine dair bir inanç taşıdığını gözler önüne serdi. “Çünkü her vatandaşı vatansever olarak kabul ederim” diyen İmamoğlu, kendisi için milletini, vatanını ve bayrağını kendisinden çok seven insanların olduğunu düşündüğünü de ifade etti. Bu noktada, yöneltilen sorunun ciddiyeti ve bağlamı hakkında oldukça sert bir yorumu da beraberinde getirdi.
Ekrem İmamoğlu, yöneltilen soruyu “ahlaksız ve kasıtlı” olarak nitelendirerek, bunun altında yatan niyetin sorgulanması gerektiğini vurguladı. Kendi gibi önemli bir şehir olan İstanbul’un yönetimini üstlenmiş bir kişinin, böyle bir soru ile karşı karşıya kalmasının son derece sorunlu olduğunu düşünen İmamoğlu, bu tutumun kendisine karşı kasıtlı bir ihanet olduğunu belirtti.
Buna ek olarak, kendisini bu sorgulamaların mağduru olarak gören İmamoğlu, “Dünyanın en büyük şehirlerinden birini yöneten Ekrem İmamoğlu’na kasıtlı davranışı gösteren ve hayatımı tehdit altında tutan kişiler hakkında en üst seviyede kararlı bir şekilde hukuki haklarımı arayacağımı belirtmek isterim” diyerek, iddiasını güçlendiren bir duruş sergiledi. Bu açıklama, onun bir yöneticiden öte, kişisel haklarına da son derece düşkün olduğunu gösterdi.
İmamoğlu, ifade ettiği düşüncelerle beraber, sadece kendi itibarı için değil, Türk milletinin onuru ve vatanseverliği adına da bu tür iddialarla mücadele edeceğini ilan etmiştir. Bu durum, onun liderlik özelliklerini ve mesleki duruşunu da açıkça sergilemektedir. Kendi içinde taşıdığı vatansever duygu ve düşüncelerini, yalnızca kendisi değil, aynı zamanda temsil ettiği toplumun büyük bir kesimini de etkileyen bir söylemle pekiştirmiştir.
Sonuç olarak, Ekrem İmamoğlu’nun bu açıklamaları, Türk toplumunun çeşitli kesimlerinde yankı bulmuş ve kamuoyunda geniş çapta tartışmalara sebep olmuştur. Vatanseverlik, aile ilişkileri ve hukuki süreçler gibi temalar etrafında şekillenen bu tartışmalar, Türkiye’deki siyasi atmosferin de bir yansıması olarak değerlendirilmektedir.