“`html
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir yolsuzluk soruşturması kapsamında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu ve 99 şüpheli hakkında ciddi suçlamalar bulunmaktadır. Bu suçlamalar arasında “suç örgütü yöneticisi olmak”, “suç örgütüne üye olmak”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” gibi çeşitli maddeler yer almaktadır.
Soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan ve daha sonra “rüşvet vermek” ve “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” suçlarından tutuklanan şüpheli Hüseyin Köksal, mahkemede yaptığı ifadesinde etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istemediğini belirtmiştir. Köksal, aylık gelirinin 3 milyon lira olduğunu ve 4 adet şirketinin bulunduğunu beyan etmiştir. Bu şirketler Karsal Örme, BVA Danışmanlık, Urban Medya ve Carsal Yayıncılık’tır.
Köksal, İBB tarafından ürün veya hizmet alımı amacıyla açılan ihalelere katılmadığını belirtmiş ve yalnızca 2024 yılının 6. ayında bazı şirketleri devraldığını ifade etmiştir. Devraldığı şirketlerin, kendisinden önce İBB’den ihale kazanmış olduğunu söylemiştir. Sorgulamada, kendisiyle aynı soruşturma kapsamında olan 99 kişinin fotoğrafları gösterilmiş ve tanıyıp tanımadığı sorulmuştur. Köksal, İmamoğlu’nu tanıdığını, ancak ticari bir ilişkisinin olmadığını belirtmiştir.
Köksal, Beylikdüzü’nde yer alan Carsal Yayıncılık ile İmamoğlu İnşaat arasında gayrimenkul satın alımının gerçekleştiğini, ancak bu alım bedelini hatırlamadığını ifade etmiştir. Aynı şekilde, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve İBB Medya AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun ile de tanıştığını ancak ticari ilişkisi olmadığını savunmuştur. Yurt dışında olduğu tespit edilen bir başka şüpheli olan Emrah Bağdatlı’nın gençlik arkadaşı olduğunu, ancak onunla da ticari bir ilişkisi olmadığını söylemiştir.
Müşteki konumundaki Sedat K’nin ifadeleri de soruşturmanın önemli bir parçasını oluşturmuştur. Sedat K. ifadesinde, İBB’den kiraladığı bir reklam panosu için izin almakta zorluk yaşadığını belirtmiş, bu süreçte mağduriyet yaşadığını ifade etmiştir. Söz konusu süreçte Tehdit, hakaret, baskı ve maddi manevi itibar gaspı gibi sorunlarla karşılaştığını belirtmiştir. Ayrıca, reklam panolarının tahrip edildiğini ve şirketine ait malzemelerin yağmalandığını da aktarmıştır. Bu durumların yaşandığı süre zarfında, İBB yetkilileri arasında kendisine karşı bir kin ve nefret olduğunu düşündüğünü ifade etmiştir.
Soruşturma kapsamında, Köksal’a karşı yöneltilen iddiaların çoğu olumsuz cevaplarla karşılanmıştır. Sedat K. ile hiçbir zaman bir husumeti olmadığını, kendisini tanımadığını ifade etmiştir. Ayrıca, kendisinin Ekrem İmamoğlu ile Olay TV isimli bir medya kuruluşunu kurma düşüncesinin olduğunu, ancak bunu aile dostlarıyla birlikte yapmayı planladığını söylemiştir. İddiaların, tanıkların daha önceki beyanlarına dayandığını ve asılsız olduğunu yinelemiştir.
Köksal, dosya kapsamında tutuklanan servis şoförü Servet Yıldırım’ın beyanlarının da oldukça tartışmalı olduğunu dile getirmiştir. Tanığın ifadesine göre, Köksal’ın şirketinin yüksek tutarda ihaleler aldığı, fakat bunun yanı sıra sahte fatura düzenlenip gayriresmi paraların şirkete aktarımının yapıldığı öne sürülmüştür. Ancak Köksal, buna dair tüm iddiaları reddetmiş ve Servet’in beyanlarının asılsız olduğunu vurgulamıştır.
Köksal’a hakkında yapılan MASAK raporunda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin çeşitli
