Ergün Demir
Son günlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması, Türkiye’de siyasi tansiyonu yükseltti. İmamoğlu’nun bu haksız gözaltına alınmasına tepkiler sadece İstanbul’la sınırlı kalmadı; tüm yurtta halk, sosyal medyada ve sokaklarda İmamoğlu’na destek vermek için harekete geçti. Bu süreçte, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) örgütlerine üye olma taleplerinde büyük artış gözlemlendi. Özellikle Kocaeli ilinde, vatandaşlar CHP binalarına akın ederek partilerine katılmak istediklerini duyurdular. Tarafından dikkat çeken bir gelişme ise, daha önce Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) bünyesinde görev yapmış olan Kartepe Belediye Meclisi’nin eski üyesi Kemal Timur’un CHP’ye katılması oldu.
Tarihte bir ilk; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na 106 kişiyle birlikte gözaltı!
Ekrem İmamoğlu’nun, 2023 yılında diplomasının iptal edilmesinin ardından yaşanan gözaltı durumu, Türkiye’nin siyasi tarihinde bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Bu durum, birçok vatandaşın partiyi desteklemek üzere birleşmesine vesile oldu. İstanbul’un yanı sıra Bartın, İzmir, Bursa ve diğer illerde de benzer tepkiler yükseldi. CHP’nin sosyal medya kanallarında, partiye katılanların sayısı hızla artarken, bu durum Kocaeli’de de halkın desteğini arkasına aldığını gösterdi. Kemal Timur’un CHP’ye katılması, eski bir AKP’li olarak önemli bir mesaj olarak algılandı. Timur, CHP Kartepe İlçe Başkanlığı’na giderek partiye resmi olarak üye oldu.
Rozetini ilçe başkanı taktı
Kemal Timur’a CHP rozeti, Kartepe İlçe Başkanlığı görevini yürüten Hasan Bayrak tarafından takdim edildi. Bayrak, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Bugün İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu’na yapılan haksız, hukuksuz davranışa tepki olarak baba ocağımıza üye olmaya gelen Kemal Timur’a rozetini takdim ettik” dedi. Bu, halk arasında bazı tartışmalara yol açtı fakat aynı zamanda CHP’ye katılımın ve ekonomik krize dair duygu ve düşüncelerin topluma yansıdığını gösterdi. Bayrak’ın bu açıklaması, CHP’nin merkezi duruşunu pekiştirmek adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Gökçer Tahincioğlu: Sabahattin Ali cinayeti sadece bir devlet operasyonu değil, cezalandırma mekanizması; hem öldürüldü hem de unutturulmak istendi
|
Bu süreçte, İmamoğlu’nun gözaltına alınması, Türkiye’nin siyasi gündeminde önemli bir yer kapsıyor. Ülkenin her yanından gelen tepkiler, farklı toplumsal kesimlerin birleştiğini ve iktidarın politikalarına karşı bir duruş sergilemek için adım attıklarını gösteriyor. İnsanların İmamoğlu üzerinden açığa çıkan bu toplumsal harekete katılması, partiler arası geçişkenliğin de ne denli önemli olduğunu ortaya koymuştur. Özellikle Kem
