“`html
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, yolsuzluk iddiasıyla tutuklanan ve cezaevine gönderilen eski Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun soruşturmasında önemli bir gelişme yaşandı. Söz konusu gelişmeye göre İmamoğlu’nun Bodrum ile Kazdağları eteklerinde bulunan milyonlarca liralık villalarında, polis ve jandarma ekipleri tarafından detaylı bir arama gerçekleştirilmiştir.
YASAYA AYKIRI OLDUĞU ORTAYA ÇIKMIŞTI
İmamoğlu, Aralık 2019’da eşi Dilek İmamoğlu adına satın almış olduğu villanın, turizm tesis alanına inşa edildiği ve kendisine yasaya aykırı olarak kat mülkiyeti tapusu verildiği gerçeğiyle karşı karşıya kaldı. Bu durum sonrası Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı harekete geçerek İmamoğlu’nun villasının bulunduğu sitedeki usulsüzlükleri araştırmak amacıyla iki müfettiş görevlendirmiştir. Bu müfettişlerin yürütülecek soruşturma sonucunda bir rapor hazırlayacakları ve gerektiğinde Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunacakları belirtilmiştir.
Turizm tesis alanlarında yalnızca otel yapılmasına izin verilirken İmamoğlu’na yasadışı bir şekilde kat mülkiyeti verilmesi dikkat çekici bir durum olarak öne çıkmıştır. Otel olarak yapı ruhsatı almış olan bu parsel, kat irtifakı tapusuyla bağımsız bölümlere ayrılarak çeşitli kişilere satılmış ve bu durum, otelin olması gereken bütünlüğün bozulduğunu göstermiştir. Yapı ruhsatı otel olmasına rağmen tatil evi olarak kat mülkiyeti kurulması gerektiği belirlenmiştir. İmamoğlu’nun bu villayı, 22 Kasım 2019 tarihinde, Alptekin Polat’ın sahibi olduğu Polat HCK Yapı’dan satın aldığı tespit edilmiştir.
KAĞIT ÜZERİNDE OTEL OLMASI GEREKİYOR
Bodrum Yahşi Mahallesi 209 ada 3 parselde bulunan villa, İmar Planı’na göre bir turizm tesis alanı içerisinde yer almaktadır. İmar planına göre otel ya da butik otel yapıldığında imar emsali yüzde 45, diğer turizm amaçlı apart veya pansiyon yapılması durumunda ise imar emsali yüzdesi 7,5 ile 15 arasında olmaktadır. Bu da mevcut yasa çerçevesinde, aslında gerekenin üçte birinden daha az bir yapı yapılabileceği anlamına gelmektedir.
İmar planına göre otel inşa edilebilmesi için en az 7 bin 500 m² büyüklüğünde bir parselin bulunması gerekmektedir. Fakat bu durumda, 5 bin 186 m² olan arsaya otel inşaatı olarak yapı ruhsatı verilmiştir. Yasalar gereği, bu alanda yalnızca turizm amaçlı yapılar inşa edilebilirken buranın başka bir amaçla kullanılması yasaktır. Kâğıt üstünde otel olmasına rağmen uygulamada gerçek durum, otel koşullarını taşımamaktadır. Ayrıca, hiç sosyal tesis alanı da bulunmamaktadır.
Oysa yasalar gereğince turizm tesis alanlarında yalnızca otel, butik otel, tatil köyü, apart otel veya pansiyon yapılabilmektedir. Bu alanlarda otel yapılabilmesi için turizm yatırım belgesi alınması ve yapı kullanma izni sonrası turizm işletme belgesi alma zorunluluğu bulunmaktadır. Eğer otel amacı dışında başka bir amaçla kullanılıyorsa, yatırım ve işletme belgeleri iptal edilerek kanuna uygun hale getirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, tapu kütüğünün beyanlar hanesine, “toplumun yararlanmasına ait yapı ve turizm tesisi dışında yapı yapılamaz” şeklinde bir şerh düşülmektedir.
DOĞAYI KATLETMİŞLERDİ
Diğer taraftan, Kazdağları’ndaki villaların inşa edildiği dönemde, bölgedeki birçok ağacın