CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu, Sözcü TV’de Uğur Dündar’a yaptığı açıklamada, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin İSKİ’ye olan borçlarını ödediklerini ve arıtma tesisleri ile isale hatları gibi yatırımlar için 59 milyar TL harcadıklarını belirtti. Ancak yapılan araştırmalar, İmamoğlu’nun bu açıklamasının gerçeği yansıtmadığını ortaya koydu.
2560 sayılı İSKİ kanununa göre her yıl gelir-gider farkının İBB’ye ödenmesinin yanı sıra İSKİ’nin İBB’ye borç verebileceği de ifade ediliyor. İSKİ, bağlı kuruluşu olarak İBB’ye borç verebilmektedir.
Gelirlerini artırmak için dövizle kredi çekmek yerine İBB’ye kârını aktaran İSKİ’nin, İstanbul’un gelirlerinin ayrı bir kuruluşa ait olmadığı vurgulanmaktadır. CHP’den devralınan İSKİ’nin, 1994 yılında İBB kaynak transferi ile borç içinde olduğu ve o dönemde de İBB’nin İSKİ’ye borç verdiği bilinmektedir.
İSKİ’nin geçmiş yıllarda yaptığı devasa yatırımların ardından son 5 yılda yeni arıtma tesisleri ve isale hatları gibi büyük projelere başlayamadığı ve gelirlerini İBB’ye aktarma pratiğini sürdüremediği belirtilmektedir. 2019 yılında borcu olmayan İSKİ’nin şu an borç içinde olduğu da ifade edilmektedir.
İstanbul’da yaşanan çeşitli çevre sorunları ve su krizinin altında İSKİ’nin bulunduğu mali durumun etkili olduğu da kaydedilmektedir. Bu durum, Sılahtarağa Atıksu Arıtma Tesisi’nin temel atma töreninden, Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj sorununa ve Haliç’in renginin değişmesine, çeşitli su kirliliklerine ve su tedarik sorunlarına kadar geniş bir yelpazede etkisini göstermektedir.
Sonuç olarak, İBB ve İSKİ arasındaki finansal ilişkiler ve yatırım politikaları hakkında yapılan analizler, İmamoğlu’nun açıklamalarının gerçek durumu yansıtmadığını ve İSKİ’nin mali yapısının ciddi bir şekilde sorunlu olduğunu ortaya koymaktadır. Bu durum İstanbul’un su ve çevre sorunlarını daha da derinleştirmekte ve çözüm süreçlerini etkilemektedir.