Ali Can POLAT
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması, Türkiye’deki mali piyasaları derinden sarstı. Bu olayın ardından vatandaşlar hızla döviz bürolarına ve kuyumculara akın etti. Ancak birçok kentte kuyumcular, fiyat belirleme konusunda zorlandıkları için günün ilk saatlerinde işlem yapmadılar. Bu durum, genel piyasa belirsizliğinin ve dalgalanmasının bir yansıması olarak değerlendirildi.
Öğle saatlerine gelindiğinde piyasalardaki hareketlenme devam etti fakat alım-satım işlemleri büyük bir makasla gerçekleştirildi. Doların alış ve satış fiyatları arasında döviz bürolarında 2 TL’yi bulan bir makas açıldığı gözlemlendi. Metal değerleri açısından ise, altında bu makas 300 TL’ye kadar yaklaştı. Bu durum, yatırımcılar arasında panik havası yaratırken İstanbul Ticaret Odası Kuyumculuk Komitesi Başkanı Ercan Özboyacı, yaşanan belirsizliklerin piyasalara nasıl etki ettiğine dikkat çekti. Özboyacı, “Kur da altın da çok oynak olduğu için herkes bekle ve gör moduna geçti. Şu an herkes şokta tabi, alış satış arasındaki fiyat farkı da çok dalgalı bir yükselip bir düşüyor” şeklinde konuştu.
Piyasalardaki bu durgunluk, yatırımcıların ve genel halkın, siyasi ortamın normale dönmesini beklemesine yol açtı. Tüm Yetkili Müesseseler ve Döviz Büroları Derneği (TÜYEMDER) Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Ünver de piyasanın bekleme moduna geçtiğini doğruladı. Ünver, yaptığı açıklamada piyasalarda ödemelerin durduğunu ve dövizle yapılan ödemelerin şu an için askıya alındığını dile getirdi. “Bir anda dolar 36 liradan 41 liraya çıkınca çok büyük bir fark oluşuyor. Bu sebeple dövizle yapılan ödemeler durdu, şu an askıya alınmış halde. Herkes fiyatın stabil hale gelmesini bekliyor. Düşmesi veya yükselmesinden ziyade piyasanın sağlıklı işlemesi için bir yerde durması bekleniyor. Bunun için de tabi siyasi durumun normale dönmesi bekleniyor” ifadelerini kullandı.
Bu durumu değerlendiren ekonomik analistler, gözaltına alınan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun siyasi gücünün ve desteğinin, ekonomik istikrar üzerindeki etkilerine dikkat çekiyor. Gözaltı işlemi sonrası ortaya çıkan belirsizlik, piyasalarda yaratmış olduğu dalgalanmanın muhtemel sonuçları üzerinde farklı noktalara dikkat çekilmesine neden oldu. Özellikle, döviz kurlarının, altın fiyatlarının ve genel ekonomik dengelerin değişken olduğu bir ortamda, halkın ekonomik kaygıları giderek artmaktadır.
Gözaltı süreci, İmamoğlu’nun destekçilerinin yanı sıra genel kamuoyunda da tartışmalara yol açtı. Bazı ekonomik yorumcular, siyasi belirsizliklerin ekonomik istikrarı tehdit ettiğini belirtiyor. Bu durum, hem yerli hem de uluslararası yatırımcıların Türkiye’ye olan güvenini sarsmış durumda. Yatırımcı güveninin yeniden tesis edilmesi için siyasi ortamın olgunlaşması, tarafsızlık ve şeffaflık gibi ilkelerin benimsenmesi gerektiği ifade ediliyor.
Piyasalardaki dalgalanmanın sürekli olduğu bu atmosfer, yatırım kararlarının alınmasını zorlaştırırken, birçok işletme ve birey için de belirsizlik yarattı. Türkiye’de mali piyasalardaki bu tür çalkantılı dönemlerin, vatandaşların günlük yaşantısını nasıl etkilediği gözlemlenirken, bunun yanı sıra piyasa katılımcılarının da karar alma süreçlerinde daha temkinli hareket etmesine neden olduğu görülüyor.
Özellikle küçük yatırımcılar ve tasarruf sahipleri, belirsizlikten dolayı tasarruflarını değerlendirmekte zorlanıyorlar. Dolayısıyla, piyasalarda oluşan bu belirsizlik ve fiyatsal dengesizlik, hayat pahalılığını da artırma riski taşı