BURAK TATARİ
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu tutuklandı. Bu gelişme sonrası, Avrupa Birliği (AB) ve Batılı ülkelerden gelen tepkiler oldukça sınırlı kaldı. Süreci, Sözcü TV Dış Haberler Müdürü Burak Tatari, AB Türkiye raportörü Nacho Sanchez Amor ile değerlendirdi. Amor, İmamoğlu ve birçok gazetecinin tutuklanmasının Türkiye’nin AB üyeliği konusunda daha önce hiç olmadığı kadar bir uzaklaşmaya neden olduğunu belirtti. Bununla birlikte, Türkiye’nin AB ile bir komşu ve ortak olarak ilişkilerinin her zaman devam edeceğini vurguladı.
Burak Tatari: Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron gibi istisnalar dışında, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına Avrupa’dan gelen tepkilerin oldukça zayıf olduğunu söylesem, buna katılır mısınız?
Nacho Sanchez Amor: Bu durumda, nereden baktığımız çok önemli bir faktör. Türkiye’den bakıldığında bazı durumlar tam olarak anlaşılamayabilir. Avrupa Birliği, oldukça büyük bir yapı ve farklı kurumlardan oluşuyor. Örneğin, Avrupa Komisyonu Genişlemeden Sorumlu üyesi Marta Kos, Antalya Diplomasi Forumu’na katılımını ve Ankara’da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile yapacağı görüşmeyi iptal etti. Türkiye’de iktidara yakın gazetelerde, “Askeri gücümüz AB’ye üyeliğin önünü açacak” gibi haberler yer alıyor. Ancak bu doğru değil. Ortaklık kurma, ekonomi, iklim, gümrük birliği, vize ve karşılıklı ilişkilere dayanabilecek bir durum. Ama üyelik meselesi doğrudan demokrasi ile ilgilidir; Osman Kavala, Selahattin Demirtaş, gazeteciler ve şu an tutuklu olan İmamoğlu ile yakından ilgilidir. Jeopolitik gibi bir durumu burada düşünmek yanıltıcı olacaktır. Açık olan bir gerçek var ki, Türkiye’de iktidarın otoriter adımları, ülkeyi AB’den uzaklaştırıyor.
Burak Tatari: Sizce, son dönemde Ankara ile Brüksel arasındaki ilişkilerde bir değişim gözlemleniyor mu?
Nacho Sanchez Amor: Ben çok farklı bir duruma işaret eden bir değişim görmüyorum. İlişkiler, önceki haliyle devam etmekte. Türkiye’nin AB’ye üyelik süreci şu an donmuş durumda ve bu şartlar altında yeniden başlaması da oldukça zor görünüyor. Yine de Türkiye, bir komşu ülke olarak kalmaya devam edecek ve bu da ilişkileri al-ver ilişkisi haline dönüştürecektir. Gelecekteki ilişkilerin tam olarak bu format içerisinde olacağı öngörülüyor. İmamoğlu’nun tutuklanması ise Türkiye’nin siyasi sisteminin tam anlamıyla otoriterleştiğinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Burak Tatari: İki yıl önce Brüksel’de bir araya geldiğimizde, Avrupa Parlamentosu’nun demokrasinin kalbi, Avrupa Komisyonu’nun ise politik çıkarları gözettiğini ifade etmiştiniz. İmamoğlu’nun tutuklanması ardından benzer bir tablo ile mi karşı karşıyayız?
Nacho Sanchez Amor: Avrupa Komisyonu, her zaman reelpolitika odaklı hareket etmektedir. Ancak Avrupa Parlamentosu için insan hakları, her zaman öncelikli konular arasında yer almıştır. İmamoğlu meselesinde Komisyon da benzer bir tutum sergileyerek, insan haklarına vurgu yaptı. Türkiye’ye bakışı, onu bir komşu ülke olarak değerlendirmek üzerine kurul
