İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından, döviz kurlarında gözle görülür bir dalgalanma yaşandı ve bununla birlikte enflasyon tahminleri de değişiklik göstererek piyasalarda ciddi bir belirsizlik ortamı oluştu. 19 Mart’ta başlayan bu panik havası, henüz dağılmış değil. Türkiye’nin Avrupa’nın en büyük karton ambalaj üreticilerinden biri olan Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği (KASAD) Başkanı Alican Duran, İBB’ye yönelik operasyonun piyasalar üzerindeki etkilerini değerlendirirken, hukukun önemine dikkat çekti.
Dünyada yatırımcıların öncelikli olarak dikkate aldığı konuların başında güven ve hukukun geldiğini vurgulayan Duran, “Bizim bunları tesis etmekten başka çaremiz yok,” dedi. Geçtiğimiz hafta, yabancı tahvil satışlarının zirveye ulaştığını hatırlatan Duran, “Bu durum her şeyi anlatıyor,” ifadelerini kullandı. Kur politikalarından memnun olmasalar bile durumun biraz daha düzelir gibi olduğu bir dönemde, yaşanan bu son olayların ülkenin imajı için pek olumlu olmadığını belirtti. Müşterilerinden, “Ürünümüzü alabilecek miyiz?” ya da “Orada ne olacak?” gibi olumsuz sorular aldıklarını belirten Duran, piyasada bir güven krizi yaşandığını belirtti.
Hurda kağıt fiyatlarına yapılan zammın ve döviz kurlarındaki dalgalanmanın, ambalaj sektörü için ciddi tehditler oluşturduğuna da değinen Duran, yılbaşından bu yana hurda kağıt fiyatlarındaki ortalama yüzde 40’lık artışın üreticileri zor durumda bıraktığını söyledi. Bu artışın, içeride nihai ürün fiyatlarını da etkilediğini ifade eden Duran, bu yüksek fiyatları yabancı müşterilere anlatamadıkları için fiyatlarına yansıtmakta zorlandıklarını belirtti. Ayrıca, döviz kuru nedeniyle de önemli bir rekabetçilik sorunu yaşadıklarını ekledi.
“Bu durum birçok şirketi batırabilir”
Ambalaj sektöründeki zorlukları daha detaylı bir şekilde anlatan Alican Duran, “Geçen yıl Euro kuru yüzde 13, enflasyon ise yüzde 45 artmış durumda. Biz, yüzde 32 içeride kaldık,” diyerek sektördeki firmaların ya bu kayıplara razı olduğunu ya da kontratlarını kaybettiğini ifade etti. Duran, sektörde kâr eden firmaların sayısının oldukça az olduğunu ve mevcut şartların devam etmesi halinde birçok şirketin batma riskiyle karşı karşıya olduğunu dile getirdi. Ayrıca, sektörde birçok yeni karton üretim yatırımı yapıldığını ve buna bağlı olarak bir kapasite fazlası oluştuğunu da belirtti. Duran, “Buna karşın 1 milyon tonluk yeni yatırım daha geliyor. Kapasite fazlası varken bu yatırımların yapılması ne kadar doğru?” sorusunu gündeme getirerek sektördeki belirsizliğe dikkat çekti.
İstanbul’daki bu gelişmeler ve değişen ekonomik koşullar, sektör üzerinde büyük bir etkide bulunmuş durumda. Ekonomik güven ortamının sağlanması, hukukun üstünlüğü ve piyasalardaki belirsizliğin giderilmesi için atılacak adımların büyük önemi bulunuyor. Özellikle karton ambalaj sektörü gibi birçok firmanın rekabet etmekte zorlandığı bir alanda, güven bunalımının aşılması hayati bir ihtiyaç olarak öne çıkıyor.
Duran, tüm bunların yanı sıra yatırım yapılmasının ne kadar gereklilik olduğunu da vurguladı. Ancak, mevcut ekonomik ortamda yeni yatırımların ne denli doğru olabileceği konusunda ciddi endişeler mevcut. Yıllar boyunca yaratılan güven ortamı ve ekonomik istikrar, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için büyük önem taşıyor. Bu tür kritik dönemlerde, piyasaların sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi için, devletin de üzerine düşen görevleri yerine getirmesi gerektiği unutulmamalıdır.
Sonuç olarak, İstanbul
