23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 105’inci yıl kutlamaları çerçevesinde, İstanbul’un simgelerinden biri olan Taksim Cumhuriyet Anıtı’nda resmi bir tören düzenlendi. Bu önemli etkinliğe, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nu temsilen İBB Başkanvekili Nuri Arslan katıldı. Bu durum oldukça dikkat çekiciydi çünkü İmamoğlu, 19 Mart’ta gerçekleşen bir operasyon sonucunda tutuklanmış ve bir aydır hapiste bulunuyordu. Tören sırasında CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İmamoğlu’nun tutukluğunun üzerinden geçen sürenin bugün, yani 23 Nisan’a denk geldiğini hatırlatarak, önemli bir mesaj verdi.
“Kimse halktan daha büyük değildir”
Özgür Çelik, “Bugün tam 1 ay oldu Ekrem İmamoğlu’nun tutukluğunun üzerinden geçen süre. Tam da 23 Nisan’a denk geldi” diyerek, bu durumu kaygı verici bir şekilde vurguladı. Tören sırasında, Cumhuriyet Halk Partisi çelenginin üzerine yazılan bir mesaj da dikkat çekti. Çelik, “Bu sene ilk defa bir resmi törende, parti çelenginin üzerine bir yazı yazıyoruz,” dedi. İlgili mesajda yer alan metinle törenin anlamı ve niteliği daha yüceltilmiş oldu. Çelik, bu sözle etkinliği noktalamak istediğini belirterek, “Millet büyüktür ve millet gereğini yapacaktır” ifadesini kullandı.
İBB Başkan Vekili Nuri Arslan, konuşmasında İmamoğlu’nun halkın bir temsilcisi olduğunu hatırlatarak, “Kimse halktan daha büyük değildir” ifadesini kullandı. Bu manada, görevinin başına geçmesi için İmamoğlu’yla birlikte mücadelelerinin süreceğini vurguladı. “İmamoğlu’nun ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ sözüyle; en kısa sürede görevine dönmesi ve bu memlekete hizmet etmesi için hep birlikte daha fazla çaba göstermeliyiz” dedi. Arslan, gündemindeki siyasi durumun halk için bir mücadele olduğunu ve İmamoğlu’nun tutukluğunun halkın menfaatlerini gözetme niyetini değiştirmediğini ifade etti.
Bu resmi tören, aynı zamanda 23 Nisan’ın yalnızca bir bayram değil, aynı zamanda İmamoğlu’nun ve CHP’nin yaşadığı siyasi baskılara karşı bir istemi, bir direnişi temsil ediyordu. Arslan ve diğer katılımcılar, İmamoğlu’nun halk için çalıştığını ve tutukluluğunun onu halkın mücadelesinden koparamayacağını vurguladılar. Burada yapılan konuşmalar, siyasi bir sembolizm içeriyor ve Türkiye’deki siyasi durumu sorgulamaya yönlendiriyordu.
Bunun yanı sıra, bu tür kamu etkinliklerinin, yalnızca kutlama amacı taşımadığını da belirtmek gerekiyor. 23 Nisan, Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal egemenliğini ve bağımsızlığını simgelerken, aynı zamanda sokaktaki halkın sesi olmanın ve toplumsal adaletin sembolü haline gelmiş durumda. Özellikle genç nesillere bu dayanışma ruhunun anlatılması ve yaşatılması da oldukça önemli. Bu bağlamda konuşmalar, anıtın etrafındaki kalabalık tarafından coşkuyla karşılandı ve satışları yüksek olan bu bayram, İmamoğlu’nun tutukluluğuna karşı bir duruş sergileme fırsatını da beraberinde getirdi.
23 Nisan 2025’te gerçekleştirilen bu kutlamada, resmi sözcükler ve semboller ön plandaydı ve bu durum, farklı siyasi partilerin ve kesimlerin kendilerine göre yorumlayacağı bir özel tarihe dönüştü. CHP’nin tutumları ve İmamoğlu’nun durumu, hem parti açısından hem de toplumun genel