İmralı Cezaevi’nde önemli bir gelişme yaşandı. 19 Aralık 2023 tarihinde, DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile Van Milletvekili Pervin Buldan, PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere İmralı’ya gitti. Bu görüşme, ülke gündeminde geniş bir yankı uyandırdı.
Görüşmenin arka planı ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2023’te yaptığı çağrı ile başladı. Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti Grup Toplantısı’nda konuşsun, terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın” şeklinde açıklamalarda bulundu. Ayrıca, böyle bir çıkışın ardından “umut hakkı’nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın” ifadelerini kullandı. Bahçeli’nin bu açıklamalarından kısa bir süre sonra DEM Parti heyetine İmralı’ya gitmeleri için izin verilmesi çağrısında bulundu.
26 Kasım 2023 tarihinde DEM Parti, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile İmralı’da görüşme talebinde bulunmak üzere Adalet Bakanlığı’na resmi bir başvuruda bulundu. Bu süreç, 2025 yılına kadar uzanan yeni bir başlangıç yapma arzusunun bir parçası olarak görüldü.
9 Aralık 2023’te, TBMM’deki bütçe görüşmeleri sırasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ı destekledi. Bakırhan, konuşmasında “2025 yılında, Cumhuriyetin 103. yılında yeni bir başlangıç yapabiliriz. Bu Meclis, Demokratik Cumhuriyetin kuruculuğunu üstlenme şansına sahiptir” dedi. Bu çağrının ardından Bahçeli’nin Bakırhan’ı alkışlayarak destek vermesi, çeşitli yorumlara yol açtı.
Son olarak, 27 Aralık 2023 tarihinde Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, DEM Parti’nin Abdullah Öcalan ile görüşme talebine olumlu yanıt verildiğini kamuoyuna duyurdu. Bu onay, yürütülen sürecin devamlılığı açısından oldukça önemli bir adım olarak değerlendirildi.
Tüm bu gelişmeler, Türkiye’nin iç siyasetinde ve terörle mücadele konusundaki yaklaşımında bir değişimi simgeliyor. Bahçeli’nin yaptığı açıklamalar ve DEM Parti’nin girişimleri, uluslararası ve iç politikada geniş yankı bulurken, demokratikleşme ve barış süreçleri açısından da yeni bir çerçeve çizmeye aday. Özellikle Bakırhan’ın “85 milyonun kendisini ait hissedeceği bir ülke” sözü, ülkenin birlik ve beraberliğine dair umutları yeşertmeye çalışıyor.
Önümüzdeki günlerde yapılacak görüşmelerin çıkacak sonuçlar, hem siyasi partiler hem de halk açısından büyük önem taşıyor. Sürecin nasıl şekilleneceği, Türkiye’nin geleceği için kritik bir aşama olacak.